Advert
Advert
Advert

Çaykur’dan Rizespor’a yıldız futbolcu transferi

Sadece Fenerbahçe’nin değil, Süper Lige yeniden çıkan Antalyaspor’un bile son deminde bile olsa Eto gibi sayılı yıldızları transfer ettiği bir futbol sezonunun öncesini yaşıyoruz.

Çaykur’dan Rizespor’a yıldız futbolcu transferi
Çaykur’dan Rizespor’a yıldız futbolcu transferi admin
Daha önce tek tük yıldız transferi gerçekleştirebilen ülke futbolu bu kez Avrupa’nın farklı bir ifade ile üst segmentin Katar’ı olabilmeyi başarmış zenginlik açısından. Ülke ekonomisi açısından, takımlarımız açısından fevkalade güzel gelişmeden elbette futbolseverler, takımların taraftarları da memnundur. En azından 3 Temmuz sonrası süreçte stadyumlardan uzaklaşan seyircinin önemli bir kısmının tekrar tribünlere çekilebileceğinin göstergesidir. Süper ligin süper takımlarının süper transferleri taraftarlarını heyecanlandırırken yeşil mavi takımızın transferde ki suskunluğu ve bu sezon neler yapabileceği Rize’deki ziyaretlerimizde “yeşil yol’ dan sonra en çok muhatap olduğumuz konu. Yeşil Yol, uzun ve çetrefilli; üstün körü derinliğine inmeden hamasi lehte veya aleyhte yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Ama dün sohbetlerde Çaykur Spor için dile getirdiklerimden, gözlemlediklerimden aktarmak isterim. Yeşil mavili takım, Avusturya’da Almanya sınırında fevkalade güzel bir hazırlık dönemi geçiriyor. Henüz transferler tamamlanmadı, menejerlerle ince eleyip sık dokumaya devam ediliyor ve önceki yıllarda olduğu gibi son gün öncesi kadro tamamlanacak. Mali disiplin açısından zaten örnek bir kulüp olan Çaykur Rizespor’un bu yıl ki şansı Hikmet Karaman Hoca ile ara vermeden devam ediyor olması. Birkaç gün önce Başkan Vekili Halim Mete büyüğümüz kendi ağzından umut verici açıklamalar yaptı, ligde hedef gösterdi, sonra da taraftarı maçlarla birlikte tribüne davet etti. Futbolun meyvesi gol ama futbolu güzel kılan, anlamlı kılan seyirci. Bunu geride kalan sezonlarda daha net gördük, bazen üste para bile verseniz taraftarı stadyuma getiremiyorsunuz. Genel ve yerele özgü bir çok nedenleri var. Her şeyden önce taraftarla barışık olmak, ona aidiyet duygusunu kazandırmak lazım ama daha da önemlisi tribüne gelecek kişiye seyir zevki tattırmak gerek. Seyir zevki futbolda güzel takım oyunu ve yıldız oyuncuyu izlemekle sağlanabiliyor. Bu çerçevede baktığımızda Çaykur Rizespor’un bu sezon süper yıldızları transfer etmiş rakipleri ile oynayacakları müsabakalara ilgi gösterileceğini, tribüne koşulacağını görüyorum. En azından iki gündür Rize’de işittiklerimden. Peki mali disiplin ve kurumsallık açısından övdüğümüz Çaykur Rizespor’da camiayı heyecanlandıracak en azından bir transfer yapamaz miydi? Hatta süreç devam ettiğinden yapamaz mi? diye düzelteyim. Podolski’ye İmza Töreninde Çay İçirdiler Galatasaray’ın, Arsenal'den kadrosuna kattığı ve 3+1 yıllık sözleşmeyi imzaladıkları törenin sonunda GS Başkanı Özbek’in içmesi için Lukas Podolski'ye çay ikram etmesi, ulusal ve uluslararası medyanın ilgisini çekmiş, fotoğraf ve videolar birkaç gün boyunca sosyal medyada da sürekli paylaşılmıştı. O gün, çayı çok sevdiği bilinen Podolski’de kendisi için yapılan jeste çaya şeker katıp bardaktan bir yudum alarak cevap vermişti. Neticede büyüdüğü Köln’de çok sayıda Türk arkadaşı vardı ve Türk tarzı çaya alışkanlığı da oradan geliyordu. Konumuz elbette bu değil. Ama Türk çayını temsil eden il Rize ve bizim markalarımız olduğundan Podolski’nin imza töreni üzerinde durmak istiyorum. Çünkü o gün orada kaçırılmış bir fırsat vardı. İmza törenine bir saatten az bir süre vardı, Kadıköy’de bir arkadaşımızın ofisindeyiz. Arayan kişi, GS yönetiminin büyük çay markalarının yetkili isimlerine ulaşmak için destek istiyordu. Birazdan Podolski’nin imza töreni olacak ve sponsor olacak markanın çayı futbolcuya içirilecekti. Canlı yayınlanan imza törenini izledik, cam bardakta çay sporcuya içirildi ama dünyanın izlediği bu fırsattan herhangi bir çay markamız nasibini alamadı. Mesai saatleri dahilinde bile olsa Çaykur kurumsal kimliği gereği bu kadar kısa sürede karar veremezdi ama patronların hakim olduğu diğer markalarımız, hatta Çaykur’un Çaytaş’ı için fırsattı. (Hemen ekleyeyim, büyük markaların ilgili birimleri bu fırsatları çok önceden programlamak için maaş alırlar). Ertesi gün ilgili camiadaki bir dostuma sorduğumda da, önceden düşünemedikleri için son dakikada 10 bin lira gibi düşük bir rakama bile evet diyebilecek GS organizatörleri hiçbir markadan olumlu yanıt alamamışmış. Podolski’li Galatasaray 11.haftada Rize’ye geldiğinde seyirci tribüne, çaycılarımızda çayını içirmeye çalışsın dursun ben şimdi desem ki; Çaykur, Rize’nin sembolü. Futbol takımına ismini de vermiş. Geride kalan yıllarda Sayın İmdat Sütlüoğlu ile beraber dünyanın pek çok ülkesinde fuarlara katılmış, stantlar açmış, harcamalar yapmış. Yapmaya da devam ediyor. Hatta “didi” markası ile girdiği soğuk çay pazarında çok yüksek bütçeli reklamlar yapıyor. Öteden beri soğuk çay içme alışkanlığı olan kitleyi de müşteri edinebilmek için Konyalı teyzeyi geride tutup rapçı Ceza ile kulvar genişletmeye çalışırken harcadığı bütçeden (gerekirse getireceği marjınal faydayı da düşünerek artırarak) ÇayKur Rizespor’a gerçek bir yıldız futbolcu transfer edemez mi? Tribüne seyirci gelse, o yıldız da Çaykur’un, Rize çayının (Sayın Mehmet Erdoğan dostum sizde düşünün) dünyada yüzü olsa fena mi olurdu.
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!