Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, geçen ay hepimizi ilgilendiren bir paket açıkladı. Bu paket geniş toplum katmanlarını ilgilendiren hususlarıkapsamaktadır. Bir kısmı ekonomik, bir kısmı da talebeye getirilen bir defaya mahsus okuma imkânı uygulaması çok iyi olmuştur. Bayramlarda emeklilere verilen 1.000,00 TL lik ikramiye, borç-alacak yapılandırılması, bunları ikili ilişkiler halinde yürürlüğe sokabiliriz. Fakat imar barışı uygulamasının kolay bir iş olmayacağını düşünmekteyim. Çünkü karşınızdaki yasalara ve usullere uymayan kişilerle uğraşmak kolay değildir. Netice olarak imar affı uygulamasında İstanbul Boğaz görünümünün kapsam dışında kalacağının açıklanması yüreğimize su serpti. Ancak Doğu Karadeniz’in gözbebeği Ayder, Uzun Göl ve diğer Karadeniz yaylalarının unutulmuş olması beni telaşlandırdı. Doğu Karadeniz’de ihtişamlı Kaçkar Sıradağlarındaki yaylaların durumu içler acısıdır. Kural tanımaz insanların yaptığı ucube binalarla doludur. Bunların imar affından yararlanmaları çok yanlış olur. Hükümetimizin açıkladığı bu paketin en önemli yanı imar barışıdır. Bu barışın sağlıklı yapılabilmesi için meclisten çıkan yasanın uygulaması için hükümetin hazırlayacağı yönetmeliğin çok dikkatli hazırlanması gerekir. Türkiye’nin her bölgesini kapsayacak olması nedeniyle çok zor olacağını düşünüyorum. İmar barışının yapılması esnasında oluşturulacak bilirkişilerin vereceği kararların mutlak bir üst kuruldan geçirilmesi lazımdır. Yönetmeliğe bu hususların yazılı olması günümüzü değil gelecekteki torunlarımızı yakından ilgilendirecektir. Bu düşünceleri bir vatandaş olarak yazmış olmam yapılan işe karşı çıktığım anlamını taşımamaktadır. Daha doğrusunu yapmayı amaçladığım için bu yazıyı kaleme almış bulunmaktayım.
06.07.2018
Saygılarımla,
C.Cahit AKBENİZ
