Advert
Advert
Advert

ÇAYLAR SIRKETTEN kitabının yazarı, çay isçisi ve üreticisi bir ailenin oglu olan, Av. Remzi KAZMAZ'dan ÇAY ÜRETICISINE MEKTUP

ÇAYLAR SIRKETTEN kitabının yazarı, çay isçisi ve üreticisi bir ailenin oglu olan, Av. Remzi KAZMAZ'dan ÇAY ÜRETICISINE MEKTUP

ÇAYLAR SIRKETTEN kitabının yazarı, çay isçisi ve üreticisi bir ailenin oglu olan, Av. Remzi KAZMAZ'dan ÇAY ÜRETICISINE MEKTUP
ÇAYLAR SIRKETTEN kitabının yazarı, çay isçisi ve üreticisi bir ailenin oglu olan, Av. Remzi KAZMAZ'dan ÇAY ÜRETICISINE MEKTUP admin

ÇAY ÜRETICISINE MEKTUP
1921 yılının Nisan ayında Mecliste kurulan bir komisyona Ziraat Genel Müdürü olarak
katılan Zihni DERIN, o gün ortaya attıgı bir fikir ile Dogu Karadeniz bölgesinde
yasayanların hayatını degistirecekti.


Arkasından, çaydanlıktan bardaga bir yudum çayın hikayesinde uzunca bir yol alındı.
Bütün aile fertlerinin katılımı ile çok zor sartlar altında ekilen, biçilen, gübrelenen,
toplanan ve sırtlarda tasınarak alım yerlerine ulastırılan, ardından kamyonlarla
fabrikalara tasınan bu cefalı yolculukta, yas çay cüzdanına, siyah zabit kalemiyle
yazılan yesil çayın hikayesi üreticinin elinden çıkarak, fabrikada sanayi endüstrisine
teslim edilir. Isçilerin emekleriyle islenen, siyah altın önce paketlenip, magaza
reyonlarında yerini alır ve ardından sofralarımıza kadar gelir.
Rize, Trabzon ve Artvin' de yasayan tüm aileler dogrudan veya dolaylı yollarla çay
üretiminin veya çay hasadının içinde yer almıstır. Bu yörenin insanları geçimini çay
sanayinden saglamakta, bölge insanı tabiri caizse, ekmegini bu yolla kazanmaktadır.
Geriye dönüp baktıgımda 100 yıllık bir tarihe sahip olan Türk Çayı, içinde bulundugu
birçok sorun karsısında çaresiz kalmıs, ne çay üreticisinin ne de çay fabrikalarında
çalısan isçilerin gelecege dair hiçbir güvencesi kalmamıstır.
ÇAYKUR üzerinde kara bulutlar dolasmaktadır. Çay üreticisinin ve isçisinin hamisi
konumunda olan ÇAYKUR her an devredilerek, tarihe karısabilir. Milli bir ürün
olmasına ragmen tam 100 yıldır markalasamayan çayın engelleri birer birer
kaldırılabilir. Kapalı kapılar arkasında olusturulan Çay Kanununun hiçbir surette
kabul edilemeyecegini bildiren çay üreticisi ve çay isçileri, kendilerini ilgilendiren bir
konuda, hiçbir sekilde görüs ve önerilerine önem verilmedigini dile getiriyorlar.
Halbuki yıllar önce Ismet INÖNÜ ve arkadasları tarafından hazırlanan ve CHP
tarafından milli bir ürün olarak ilan edilen çayın, sonraki dönemlerde iktidara gelen
gruplar tarafından önemsenmedigi, çay konusunda herhangi bir çalısma yapılmadıgı
üstüne üstlük kamu adına alım yapılan bu ürünün gelecegi özel sektörün eline
bırakılarak, içinden çıkılmaz sorunlar yumagı ortaya çıkmıstır. Bu durumdan zarar
gören çay üreticisi ve çay isçisi olmustur.


CHP döneminde temelleri atılan fabrikaların sayısını artırmak yerine, özel sektöre ve
merdiven altı üretime teslim edilen çayın geleceginin önü kesilmistir. Bu sekilde çay
üreticisi ve çay isçisinin emegi ülke içine sıkısmakta, kendi ürettigimiz çayı yine iç
piyasada kendimiz tüketmekteyiz. Bu sekilde Türk Çayının marka degerini
arttıramayız.
Halbuki Milli ürünümüz ve stratejik öneme sahip çayımızın 100. Yılında uluslararası
bir marka degeri tasıması gerekmektedir. Uluslararası çay piyasasında daha fazla yer
alabilmenin, dünya çay piyasasında rekabet edebilmenin yolu marka olmaktan
geçmektedir.
Iste bu nedenlerle önümüzdeki yıllarda yapacagımız en büyük projelerden biri de çayın
gelecegine iliskin olarak YESIL ALTIN PROJESI olmalıdır.
Öncelikle, çay üreticisinin ve isçisinin bu yolda söz sahibi olması gerekir. Üretici ve isçi
bir örgüttür. Sendikalar, sivil toplum kurulusları, dernekler bu alanda aktif rol alıp, söz
sahibi olmalılardır.
Ortada iktidarın yarattıgı ve yıllardır bir çözüm bulamadıgı yas çay taban fiyatının
bütün tedbirlere ragmen halen özel sektör tarafından üreticiyle alay edercesine onur
kırıcı bir tavırla devlet fiyatının çok altında çay almasını sosyal devlet anlayısından
açıklamakta zorlanıyoruz.
Kota ve kontenjan gibi ilkel ve üreticinin aleyhine kurallarla üreticiye eziyet yasatan,
çay üretiminden sogutan bu anlayıs gelecekte diger tarımlarda oldugu gibi çay
üreticisini de bıktıracak ve Gürcistan'da oldugu gibi çay tarlalarımızı egreti ve yabani
otların sarması söz konusu olacaktır.
Gübreleme, asılamala, budama ve destekleme primi adı altında Devletin hiçbir ciddi
yatırımı ve politikası yoktur. Iktidar ise çaydan ve onun satımlarından bir an önce
kurtulmak istiyor.


Sevgili Çay Üreticileri,
Degerli Çay Isçileri, Emekçileri
Çayın bu topraklarda yesermesinin önünü açarak Dogu Karadeniz bölgesinin Kurtulus
Savasından sonraki ekonomik ve sosyal hayatına bir kurtulus reçetesi olarak emanet
edilen çayı gelecek iktidarlar koruyamadı, büyütemedi ve gereken degeri vermedi.
100 yıl öncesinde baslayan bu çalısmalarımıza muhalefet olarak her alanda destek
verdik ve vermeye de devam edecegiz. Iki yıldan bu yana TBMM' de verdigimiz Yas
Çay Taban fiyatlarıyla ilgili yasa önergelerimiz iktidar tarafından hiç dinlenmeden
anında reddedilmistir.
Her sey sizlerin gözü önünde oluyor. Özel sektör düsük fiyattan çay alıyor. Bu kalite ile
dünya çay pazarına girmemiz mümkün degil. Kaçak çaylar ülkenin her tarafında,
herkes sagır, dilsiz ve kör. Çayın Anavatanında, kaçak çay operasyonlarında tonlorca
kaçak çay ele geçiriliyor.
Destekleme primleri adı altında bu aldatmaca, bu çürümüs düzen hüküm sürüyor. Çay
Kanunu hâla neden çıkartılmadı ? Üreticinin sorunlarını, fabrikalardaki isçilerin
sorunlarını kim dinleyecek, kim çözecek ?
Sevgili Çay Üreticileri
Degerli Çay Isçileri
Geçen dönem milletvekili seçimlerinde, çay vatandır satılamaz ! ÇAYKUR halkındır
özellestirilemez ! Sloganlarıyla taleplerimizi, önerilerimizi ve çözümlerimizi sunduk.
Sagır sultanlar bile duydu, TBMM' ye Çay Kanunu ile ilgili kanun teklifleri verdik ama
hep reddedildi. Geriye tek bir yol kalıyor. Çayın sorunlarını kökünden çözmek
istiyorsak, CHP iktidar olmalıdır. Evet çok açık, çok net gelecek seçimlerde Millet
Ittifakının iktidar olmasıyla ülkemizde Çay Sorunu ortadan kalkacaktır.
Simdi sizden bir sey isteyecegim, milletvekili seçimlerinde beni ve arkadaslarımı
desteklediniz, çayın sorunlarına hep birlikte sahip çıktık ve o günden bu yana hummalı
bir sekilde çayın sorunlarını gündeme tasıyoruz. Bu konu ile ilgili birçok önerilerimiz
oluyor. Yani biz CHP olarak bu konuda elimizden geleni hatta elimizden gelenin
fazlasını yapmaya çalısıyoruz.
23 Eylülde CHP Genel Baskanı Sayın Kemal KILIÇDAROGLU' da, Rize'ye geliyor.
Özellikle, Rizeli çay üreticisi ve çay isçilerinin sorunlarını dinlemeye geliyor. Sayın
Kemal KILIÇDAROGLU, çay sorunları ve çözümü konusunda CHP'nin yapmıs oldugu
çalısmaları anlatmaya geliyor. Bu sebeple çayın gerçek sahibi olan Rizeli
hemsehrilerimin, bu toplantıya katılması büyük önem tasıyor. Bu toplantıda çayın
sorunlarını konusup, çözüm ve önerileri birlikte tartısalım, birlikte bu isi çözmeye
çalısalım. Üreticisinden, isçisine hep birlikte hareket edelim.
Kurtulusumuzu birlikte bulalım. Üreticinin ve isçinin dostu, emegin ve emekçinin dostu
CHP bu topraklarda çözüm üretebilecek kapasite ve kabiliyete sahip bir kurulustur. Ilk
defa çayın dikimini, alım- satımını, yasasını hazırlayacak olan partidir. Simdi çayın,
uluslararası pazarda milli bir marka olması için senin de destegine ihtiyacımız var.
23 Eylülde Rize'de, Ramada Otelde yapılacak olan toplantıya katılmanı, görüslerini
söylemeni, çözümü birlikte üretmeyi, çayı ve gelecegimizi hep beraber konusmayı
öneriyoruz. Sizleri de yapılacak bu halk toplantısına bekliyoruz.
ÇAY VATANDIR SATILAMAZ
ÇAYKUR HALKINDIR ÖZELLESTIRILEMEZ
Av. Remzi KAZMAZ
Cumhuriyet Halk Partisi
Rize Milletvekili Adayı

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!