İŞÇİ SINIFINA MEKTUP..

1 MAYIS geldi dayandı..
Sevgili işçi kardeşim. Gel biraz sohbet edelim..
Bak kardeşim; 1 mayıs bütün dünyada işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanır..
Şimdi aklına belki de deli bir soru geldi..
Yahu sınıf'da neymiş. Hep bu ülkenin sahibi degilmiyiz diyorsun..
Şimdi sıkı dur işçi kardeşim. Vereceğim cevap bunaltmasın seni..
Önce sınıf nedir anlayalım..
"Üretim araçlarıyla ilişkisine bağlı olarak ayrılan toplumsal kategorilere sınıf denir"..
Üretim araçları nedir. Fabrikalar, makinalar, hasılı gelir getiren araçlardır..
Peki işçi kardeşim senin bunlarla bağın nedir..
Kocaman bir hiç..
Bu araçların sahibi sen değilsin. Sermayedarlardır. Dünyada onlara burjuvazi denir..
Toplamına da burjuva sınıf derler kardeşim..
Ve bu sınıf, bütün dünyada ortak çıkarları için örgütlü hareket eder..
Ha unutmadan. Mevcut devletler de onlarındır..
Yoksa şaşırdın mı kardeşim..
Şaşırma kardeşim. Çıplak gerçek budur..
Sen ise işçi kardeşim, bu araçların sahibi değilsin..
Bu araçların başında karın tokluğuna  saatlerce çalışansın..
Yani mülk sahibi olan burjuvalara işgücünü satıyorsun..
Senin adın da proleteryadır kardeşim..
Sen de ayrı bir sınıfsın..
Ha unutmadan. Yaşadığın ülkenin sahibi falan değilsin..
Şu lanet corona günlerinde bir gerçeği görmüş olman gerekir. Göreceksin ki virüs çoğunlukla bizleri öldürüyor...
Ölümün kol gezdiği günlerde bile seni çalıştırıyorlar. Hastalık kapmanın burjuvalar için zerre kadar değeri yok...
Devlet bu süreçte seni düşünmüyor. Bunu çok net gördün. Dalga geçer gibi "evde kal" çağrısı yapıyor devlet. Diğer taraftan ise işçiler çalışacak diyor...
Yani sen fabrikadaki yada çalıştığın yerdeki bir araç kadar değer görmüyorsun...
Senin alınterinden kesilerek oluşturulan işşizlik fonundaki parayı dahi sana vermiyorlar...
Hasılı açlığa mahküm edildin...
Ama aynı devlet zenginlerin vergi borçlarını bir kalemde silmekten geri durmuyor...
Gelelim 1 mayısa kardeşim..
Bütün dünyanın işçileri bu günü alanlarda geçirir..
Alan deyince aklımıza kentlerin kenarında, kuş uçmaz kervan geçmez bölgeler gelmesin..
Kentlerin kalbi olan merkezler işçiler tarafından kuşatılır..
Her ülkenin işçi sınıfı mücadelesi açısından tarihi anlamı olan merkezleri vardır..
Türkiye' nin 1 mayıs meydanı da taksimdir..
Tarihi anlamı vardır..
1 mayıs 1977'de taksim meydanında 500 bin sınıf kardeşin toplanmıştı..
Hatırladın mı..
Ve 500 bin sınıf kardeşinin üzerine mermi yağdırdılar..
34 sınıf kardeşin öldü..
Koca devlet yüzbinlerin üzerine vahşice mermi yağdıranları bulamadı..
Aradan 43 yıl geçti..
Sen bu işe inandın mı kardeşim..
Eğer inandıysan safsın be kardeşim..
Hadi tersinden bir soru soralım..
Varsayalım ki burjuvaların bir toplantısına saldırı olsun..
Bırakalım 34 kişiyi, 1 kişi ölsün..
Sence bu devlet fail yada failleri kaç saatte bulur ve cezalandırır..
Eminim bu sorunun cevabını çok iyi biliyorsundur kardeşim..
Peki 1 mayıs 1977'de taksim meydanına çıkan işçi kardeşlerin ne istiyordu..
Kırıntıları değil dünyayı istiyorlardı..
Sömürü kalksın, herkes eşitçe ve özgür yaşasın istiyorlardı..
Çok şey mi istediler..
Belli ki burjuvazi için çok şey istediler. Ve öldürüldüler..
Aradan 43 yıl geçti..
İşçi kardeşim şimdi sende aynı talepleri istemiyormusun..
İçinden geçeni duyar gibiyim..
Özgür, eşit ve insanca yaşamayı kim istemez ki diyorsun..
Ne var ki istemek yetmez işçi kardeşim..
Sınıfının bilincine sahip olacaksın ve örgütlenerek mücadele edeceksin..
Kimse haklarını sen mücadele etmeden yukardan aşağıya vermez..
Bak şöyle bir tarihe göreceksin..
Bugün kullandığın hakların tümü geçmişte sınıf kardeşlerinin verdiği şanlı mücadelelerle kazanıldı..
Kusura bakma ama sen bir kazanım elde etmedin..
Özcesi hazıra kondun..
Hazıra konmak bir tarafa eldeki haklarını bile tek tek aldılar senden..
Sesin çıkmadı desem yeridir..
Bunları okudukça bana kızıp öfkeleniyorsun. Biliyorum..
Ama gerçek budur. Gerçeklerle yüzleşmek ise çok acıdır..
Sevgili işçi kardeşim;
Bu yıl da 1 mayıs geldi çattı...
Ve bu yıl salgın tüm dünyayı karanlık bir tünelin içine soktu. Bulaşı kaygısı bu yıl 1 mayısı alanlarda karşılamayı zorlaştırdı...
Burjuvazinin Taksim restleşmesine yönelik korkusu kalktı. Senin yanındaymış gibi duran ama esasında karşında olan sözde sendikalar rahat bir nefes aldı...
Zaten hükümet 1 mayısı sokağa çıkma yasağı ilan ederek kısmen yasaklamış oldu...
Sevgili işçi kardeşim!
Dikkat edersen mecliste burjuva partiler yaşadığın onca soruna yönelik tek kelam etmiyor. Ağızlarına fermuar çekmişler...
Sence neden böyle davranıyorlar..
Oysa birçoğunuz başta iktidar partisi olmak üzere tüm sermaye partilerine oy verdiniz..
Siz onları desteklerken onlar size neden düşman gözüyle bakıyor..
Bu sorunun cevabını düşündün mü kardeşim.. 
Düşünürsen göreceksin..
Bu partiler senin partin değil..
Kimine sol demişler, kimine sağ. Hepsi işçi düşmanı, hepsi liberal..
Sen bu partilere ait değilsin. Seni bölmek için her türlü hile, entrika ve oyunu iyi bilir ve uygularlar..
Sadece burjuva partiler aracılığıyla bölmezler seni..
Kürt türk diye bölerler..
Alevi sünni diye bölerler..
Laik anti laik diye bölüyorlar..
Hanefi, şafii, vahabi diye bölerler..
Karadenizli akdenizli diye bölerler..
Ayrıştırmanın, bölmenin sonu yoktur onlar için..
Şu anda aklından geçen soruyu duyar gibiyim..
Peki benim siyaseten yakınım kimler diyorsun..
Cevabı en kolay sorudur bu..
Bütün üretim araçlarını ortak mülkiyete çevireceğini söyleyen..
İşçi sınıfı iktidarını savunan..
Sömürüye karşı ölümüne mücadele yürüten..
Sınıfları ve sınırları kaldıracağını iddia edenler senin kardeşlerindir..
Bunlara komünist diyerek senden uzaklaştırmaya çalışıyorlar..
Çünkü biliyorlar ki sen bunlarla buluşursan bir avuç mülk sahibi burjuvanın sonu gelmiş demektir..
Ah işçi kardeşim ah..
Seni hücrelerine kadar bölüp parçalayıp yönetiyorlar..
Haydi işçi kardeşim!
Tüm sorunlara rağmen 2020 1 mayısı miladın olsun...
Bulunduğun her yerde fiziki mesafeyi koruyarak 1 mayısı karşıla ve taleplerini haykır...
Öyle bir haykır ki seni dipsiz bir kuyunun karanlığına mahküm etmek isteyenlerin yüreklerine korku düşsün... 
iyi düşün ve sınıfının bilinci ile donat kendini...
İşte o zaman kurtuluşun ne kadar yakındır görürsün...