Advert
Advert
Advert

Rize Emniyet Müdürü'nü Şehit Eden Zanlı Hakim Karşısında!

Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi 11 Aralık 2018 tarihinde makamında şehit eden polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu’nun yargılanmasına bugün başlandı.

 Rize Emniyet Müdürü'nü Şehit Eden Zanlı Hakim Karşısında!
 Rize Emniyet Müdürü'nü Şehit Eden Zanlı Hakim Karşısında! admin


Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ağır Ceza Başkanı adem Amaç başkanlığında başladı.  Duruşmaya Sanık İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ve Avukatı Mehmet Şentürk, olayda yaralanan polis memuru Yiğitcan Köksal, Şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin kardeşi Ertunç Verdi, avukatlar, tanıklar ve yakınları katıldı.
Mahkemede yeniden ifadesi alınan Zanlı İsmail Sarıcaoğlu görev yaptığı Derepazarı ilçesinde bunaldığını ve bölge trafiğe gitmek için yardım istediğini dile getirerek olay anını “2012 yılında Ardahan’dan 2 arkadaşım ile Rize bölge trafiğe gelmek istiyorum. İki arkadaşımın merkeze tayini çıkıyor benim ise Derepazarı ilçesine tahinim çıkıyor. İlçedeki trafik olayları beni bunalttı ve uzun zaman sonra kendime Derepazarı’ndan gitme kararı aldım. Başka polis memurlarının yer değişikliği konularından haberim vardı. Başbakanlıkta çalışan arkadaşımdan bölge trafiğine gitmek için yardım istedim, gerekli dilekçeleri verdim. Başkasının tayini çıkıyor bana olumsuz cevap geliyordu. Talepte bulunduğum yere 12 yeni kişinin alınacağını öğrendim. Ercan müdüre dilekçe vererek kendisi ile görüştüm siyasilerden yardım istedim. Bir gün büroda otururken ilden gelen bir yazıya arkadaşım kahkaha atarak güldü. Ve senin işin yine olmadı dedi. Evraklara ve sisteme baktım bana olumsuz cevap gelmişti. Bu olanlar sonrasında dava açmaya karar verdim. Hukukçu tanıdıklarım ile görüştüm bana konuşarak belki işi çözebileceklerimi söylediler. Ercan müdürün yanına gittim. Müdür beyin yanına gitmeden yine birisinin tayininin çıktığını öğrendim. Sinirlerim yine bozuldu. Bana sen zaten merkezde sayılırsın dedi personel görüş gününü öğrenerek form doldurdum. Başak kişilerin tayinlerinin olduğunu bu süreçte öğrendim. Benim sürem 5 yıl bulunduğum yerde 6.5 yıl çalıştım. Bir zaman sonra odaklanma sorunları yaşadım. Tüm diyaloglarım tekrar tekrar gözümün önüne geliyor hep aynı şeyleri düşünüyordum. Vali beyin atama işini tamamen emniyet müdürüne bıraktığını öğrendim. Görüşme günü il emniyet müdürlüğüne geldim. Girerken emniyet müdürünü sorup görüşmem var diye ekledim. Beklediğim sırada iiçeride ne desem diye düşündüm. Herkes mutlu ben mutsuzmuşum gibi hissediyordum. Ercan müdür merdivenlerden bana doğruldu ‘Bekle seni görüştüreceğim’ dedi. Sonra beni korumaların olduğu bölüme çağırdı ve orada oturdum. Bana seslendiler özel kalem masasına gittim ve silahımı teslim ettim” ifadeleriyle anlattı.
İl Emniyet Müdürü makamında kendisinin taleplerine karşılık kendisine cevap verildiğini ve kendi haklarını savunmaya çalıştığını dile getiren Sarıcaoğlu “Makamdan içeri girdiğimde müdür misafir koltuğunda oturuyordum Ercan müdürde tam karşısında oturuyordu. Benimle hesap sorar gibi konuştu. Dilekçede belirttiğim gibi tayin istiyorum dedim. Bana Oflu’sun ne güzel Derepazarı’nda çalışıyorsun dedi. Ben bu görevi yapabilirim bana şans verin dedim. Ercan müdür bu arkadaşa iyilik yapalım dedi. Polis okulundan gelecekleri gündüze beni ise geceye verelim dediler. Biran ayağa kalktılar bende kendimi ayağa kalma zorunda hissettim. Seni İkizdere’ye verdim çık dışarı dedi. Kendi masasına gitti ve çıkmadım ben göz göze gedik. Diğer tayin olaylarını kendisine söyledim. Altuğ müdür Ercan müdüre sert bir şekilde baktı. Gündüz okula giden gece ne yapar dedi. Bende ne yapar yanı yatar mı dedim ve yine çık dışarı dedi bana kapıya yaklaştığım sırada sabahtan beri sizin hakkınız ı savunuyorum diye bağırdı. Bir anda döndüm onlara doğru gittim ve bağırmaya başladım ne hakkı diye sordum tekrar dışarı çık dedi kapıya yaklaştım. Yine arkamı dönerek Ercan müdüre ‘Polis olarak kendi haklarımı savunamayacaksam başkasının haklarımı nasıl savunacağım’ dedim” dedi.
İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi nasıl şehit ettiğini hatırlamadığını ve bir anda elinde silah olduğunu fark ettiğini sözlerine ekleyen zanlı “O an bir boşluğa düştüm dışarı çıkışımı hatırlamıyorum. Makamdan çıkmak üzere olduğumu anladım silahımı aldığımı hatırlamıyorum. Tekrar makama girdim sadece kısa bir an hatırlıyorum. Oğlum yapma çoluk çocuklarımız var dediklerini duydum ben o ara uyanıyormuş gibi oldum. Elimde silahım olduğunu ve silah seslerini duydum. Ateş ettiğimi hatırlıyorum teslim ol diyorlardı bana kimse ateş etmesin diye bağırdım Yiğit’i yerde gördüm makamdan dışarı çıktığımı ve ellerim kelepçeli bir şekilde yerde yattığımı hatırlıyorum. Vurulmuş diye bağırıyordu bir bayan. Ambulansla hastaneye gittiğimi hatırladım” şekline konuştu.
Hakimin kendisine ‘psikolojik bir sorunun var mıydı’ sorusunu yanıtlayan Sarıcaoğlu “olaydan önce psikolojik sorun yaşamdım, olaydan 4 gün önce dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunu yaşadım” dedi. Hakimin ‘Neden çift şarjör taşıyordun?’ sorusuna ise Sarıcaoğlu “Kanun gereği her polis yedek şarjör taşır. Benimde yanımda vardı. Silah eğitimi aldığımız için. Mermimin bittiğini fark edince şarjör değiştirdim” dedi.
Kendi kendine SMS atatarak not aldığı tespit edilen Zanlı Sarıcaoğlu’nun ‘Adaleti hükmetmenin cezası nedir’ şeklinde arama motorundan araştırma yaptığı da kayıtlara geçti. Hakimin bu konu ile ilgili zanlıya sorduğu  soruda Sarıcaoğlu “ Ercan müdür muhafazakar bir insandı, beraber namaz kılmışlığımız var. Tahinimi yapmazlarsa araştırmamın sonucunu ona söyleyip yüzüne vurmak istiyordum” ifadelerini kullandı. Ayrıca Sarıcaoğlu’nun telefonlarındaki notları arasında ‘Oyunu açık oynamaya ve sonuna kadar gitmeyi teyit ediyorum’ cümlesinin de bulunduğu öğrenildi.
İki kulvarda mücadeleye çıktığını notları arasına ekleyen zanlı bu konuya karşılık ise “Hukuk ve zorbalıktan kastım gerekirse araya adamlar sokup onlarla tayin işimi çözeceğimi düşündüm. Zorbalıkta kimleri cezalandıracağını yaptığım görüşmeler sonrasında karar verecektim” dedi.
Zanlının zorbalık açıklaması üzerine Av. Sedat Özyurt “Cezalandırmadan kastın ne?’ diye sordu. Zanlı ise bu soruya “Ercan müdür ile ilgili olumsuz bir düşüncem vardı. Emniyet müdürü ile bir olumsuz görüşmem daha önce olmamıştı” şeklinde cevap verdi.
Zanlının avukatı Mehmet Şentürk ise “Makamdan çıktığında robot gibi olduğu kamera kayıtlarında görünüyor, hatta silahını ve telefonunu unuttun diye ona uyarıda bulunuyorlar. Kopmuş bir kişiye cımbızla sorulan sorular sağlıklı değildir. Bu kişinin uzmanlar tarafından bakılması gerekir. Psikolojik kopmalar yaşanmıştır. Soruşturma sağlıksız yürütülmüştür” dedi.
Yaralanan polis memuru Yiğitcan Köksal ise ifadesinde Şehit İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin o gün şoförlüğünü yaptığını ifade ederek “Bizdeki programda görüşle ilgili bir bilgi yoktu. Koruma odasında oturduğum sırada içerde yere düşen bir şey gibi ses duydum. Ses makam odasından geldiği için içeriye doğru koştum ve özel kalem odasına girdim. Birisi vuruldu diye bağırdı. Silahımı çektiğim anda özel kalem müdürü bana ‘Müdürü vurdu vur şunu’ dedi. Makam kapısına yöneldim, sanık beni eliyle makama doğru itti. Silahını bana doğru doğrulttu. O an vurulduğumu anladım. Sonra bende ona ateş ettim. İlk kimin ateş ettiğini hatırlamıyorum. Sekreter odasında yerde bağırarak yardım istedim. Şahıs o sırada dışarıya çıktı, elinde silah vardı. Tekrar bir el daha ateş ettim ona. Bana ‘Canlı yayın yapıyorum beni vurma’ diye seslendi. O sırada silahı bırakarak kapıdan çıktı. Bende yardım için koridorda sürünmeye başladım” dedi.
Şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin kardeşi Ertunç Verdi ise “Ben olayı görmedim sadece işittim. Cezalandırılmasını işitiyorum” dedi.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!