İkinci sürgün yaş çay sezonu devam ederken, üreticinin alın teri ve emeği, her dönemden daha fazla sömürülüyor.
Türk çayı ve üreticisinin teminatı Çaykur, Allah'ın verdiği nimet olan çaya kota ve kontenjan koyarak, kapasitesini de tam olarak kullanmayarak üreticiyi özel sektör fırsatçılığının insafına terk etmektedir.
Planlamayı yapamayan iş bilmez yöneticiler nedeniyle Çaykur'un 9 bin ton civarında olduğu söylenen günlük çay işleme kapasitesi ne yazık ki bu kampanyada da kullanılamamaktadır.
Çaykur, Hazine tarafından finanse edilirken, özel sektör finans kaynağı olarak üreticiyi kullanmaktadır!
Bugünlerde 1,80 TL'ye ve daha altında çayı alan özel sektörle karşı karşıyayız. Bu durumda 10 ton çay satan üreticinin 5 bin 200 lirası cebinden alınarak özel sektörün cebine konulmakta, bu şekilde yılda yaklaşık 500 milyon lira para müstahsilden alınarak, hem bölge ve ülke ekonomisi ve hem de bölge halkı zarara ugratılmaktadır.
Çay fiyatının 'taban fiyat' olarak açıklanmaması durumunda Doğu Karadeniz Bölgesinde çay üretimi yapan 212 bini aşkın üretici ailenin emeği bu şekilde sömürülmeye devam edecektir.
Bunu önlemenin yolu, yasa çıkartılarak yaş çay fiyatının 'Taban Fiyat' olarak açıklanması ve bu fiyatın altında çay alımının önüne geçilmesidir.
CHP olarak, Rize halkının haklarını koruyup kollama ve sorunları dile getirme görevimizi yerine getirirken; 24 Haziran'da vekalet yetkisini alarak TBMM'de Rize'yi temsil eden AKP'li vekillerin bu konudaki sessizliğini, halkımızın vicdanına havale ediyoruz.
Saltuk DENİZ
İl Başkanı
