“ORGANİK SERBEST BÖLGE TİCARET ve LİMAN KENTİ RİZE”

Sayın Asım ÇİLLİOĞLU

Rize Sanayi Ticaret Odası Başkan Adayı ile İlimizde üretilebilecek “ORGANİK ÜRÜNLERİ” Konuştuk

Muhabirimiz: Yakın zamanda verdiğiniz bir mülakatta “Dünyanın Tek Organik Limanı Rize” diye bir başlıkla iddialı sözler söylediniz. Bu projeniz ilimizde çok ilgi çekti ve bu konu ile ilgili sizlerle konuşmak istedim. Sayın ÇİLLİOĞLU bu çarpıcı fikriniz nereden çıktı?

Asım ÇİLLİOĞLU: Biz uluslararası ticaret ile uğraşan bir aileyiz dostluk ve ilişkilerimiz bu doğrultuda gelişmeye devam ediyor. Dünya ticaretini takip ederken “ Dünyada değişim, gelişim arz ve taleplere dikkat ederken bölge ticaretimiz en çok nasıl kazanır” konusunda çalışmalar yapıyoruz. İlimizin ayrıca kalkınmasını her boyutuyla ele almaya çalışıyorum. Yurtiçi ve yurtdışı panel ve çalışta, organizasyonlarda seyahatlerimde gördüklerimi ekonomik gelişmeler Rize’miz için uygulayabilir miyiz? Diye planlamalar yapmaktayım.

Dünyada kimyasal ve GDO ürünlerin çok arttığı için ekonomik durumu iyi olan önemli bir tüketici kitlesi “organik ürünleri”  tercih etmektedir.

Dünyada 100 milyar dolarlık “organik ürün” Bizim ülkemizde ise yaklaşık 500 milyon dolarlık “organik ürün” pazarı var. Ülkemizdeki Organik ürünlerin çoğunluğu ihraç edilmektedir.

Biz, Rize’mizi gerekli yasal düzenlemeler, yapısal değişimler, üretim şartlarının revizesi ile birlikte “Rize organik ürünlerin başkenti” ilan edip yola çıkacağız. İklimi, faunası, bitki ortüsü ve habitatı ile Rize Organik bir coğrafyaya sırtını dayamış bir konumda organik üretimini artırmak zorundadır. Bu coğrafyada tüm bu sayılanların uygulamasının başlatacak olan bir “Rize Limanı”mız var. Yani ürünlerimizi oluşturulacak Konteynır hattıyla dünyaya pazarlayacağımız önemli bir sınır kapısı.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN sayesinde Büyük Fedakârlık ile yapımı tamamlanma aşamasına gelen Başbakanımız Binali YILDIRIM katkıları ile yapılan “Ovit Tünel” projesi ve Bu ulaşım ağını çok iyi kullanmalıyız.

***

Muhabirimiz: Rize olarak “organik tarım” pastasından bir pay alabilir miyiz?

Asım ÇİLLİOĞLU: Rize endemik bitki örtüsü ile birlikte çok farklı özellikler içeren ürünlerin yetişmesi mümkün olan bir ilimizdir. Rize olarak elbette alırız, hem de çok ciddi bir pay alırız.

Organik tarıma yönelik ciddi Ar-Ge çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.

Öncelikle bu güzelim Rize’mizi kademeli olarak Organik olmayan gübrelerden arındırarak, o eski güzelim doğal Rize’mizi yeniden ortaya çıkartmak gerekiyor. Yani doğayı tahrip etmeden, “organik üretimle” doğanın dengesini bozmadan verebilecek olduğu kadarı ile üretim yapacağız. Organik olmayan bileşimlerle toprak yapımızı eski haline getireceğiz.

Rize’mizin toprağını, tabiatını korumak bizim için en önemli kazançlardan biri olur. Doğayı korurken gerekli bileşimler göz ardı edilmeden bölgemizdeki insanımız ekonomik olarak kayıplara uğramadan aksine çok kazanacak. Artık satın alma şartlarımızın çok değiştiği ortada ”Organik ürünler” marketlerde “organik” olanı 4 lira, beş lira diğer normal ürünler bir lira. Organik ürünler bire, dört/beş daha pahalı.   

***

Muhabirimiz: “Organik Tarım” kavramını biraz açabilir misiniz?

Asım ÇİLLİOĞLU: Şimdi “organik tarım” için “organik toprağınız” olmalı. Bunun standartları var. ‘Ben organik ürün üreteceğim’ demekle olmuyor. Toprağa 5 yıl kimyasal gübre dökmeyeceksiniz. Önceden organik olmayan gübre dökülen toprağa en az 5 yıl kimyasal atmadığınızda “organik toprağa” ulaşabiliyorsunuz.

Rize’mizin organik tarım havzası var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Başbakanlığı döneminde “organik çay üretimi” için gerekli yasal düzenlemeler yaptık, bazı bölgeler tamamen diğerleri ise 3-5 yılda Organik üretime kademeli geçiş için uygulamalar yaptık. Organik tarıma geçiş süreci Rize’mize uzun vadede yapılan en önemli hizmetlerden biridir. Belki bu hizmet diğer büyük hizmetlerin yanında görünmüyordur. Ama uzun vadede Rize ve bölge için “organik tarım” “uyuyan bir dev” olarak uyanacaktır.   

***

Muhabirimiz: Ne üreteceğiz ve nasıl daha çok kazanacağız?

 Asım ÇİLLİOĞLU: Şu an Rize’mizde planlı olarak “organik çay üretimi” yapılmakta. Belli bir tüketici kitlesini de yakalandı. Organik çay olarak özellikle dünya piyasasına açılmalıyız.

Organik pazarda var olabilmek için sürdürüle bilir stoklarda olmak gerekiyor. Çaykur’un organik pazar durumu ile hedef sürdürülebilir uygulamalarını tam olarak ne aşamadadır bilmiyorum.

Organik çay tarımı yapılan yerlerde birçok meyve, sebze ve baklagiller üretimi de yapılmaktadır. Ancak, meyvelerin bır kısmının kurutulması, marmelat ile pekmezi yapılmakta Baklagiller tarım ürünleri dayanıklı ürünler olmadığından üretici bunları hemen elinden çıkarmak yada salamura ile turşusunu kurmaya çalışmak zorunda kalmaktadır.

Rize bölgesinde üretilen bu ürünler kimyasal gübre ve ilaç içermeyen öz be öz “organik ürün” dür ve saklanıp, işlenip Pazar sunulsa değeri çok yüksektir.

Örneğin, bugün ilimizde organik çay üretimi yapılan havzada; kivi, elma, armut, ceviz, fındık, mısır, hurma, üzüm, mandalina, portakal, karayemiş, likapa, Laz Elması, Kış Armudu, Kızılcık ve bunlar gibi sayılacak ürünler üretilmektedir.

Biz bu organik ürünlerin işlenebilecek olanlarını işlemeliyiz. Buna yönelik tesisleşmeye gitmeliyiz. Yukarıda saydığım ürünlerin birçoğundan reçel, pekmez gibi “dayanıklı ürünler” üretilebilir. Fındık, ceviz gibi ürünlerde işlenerek çok daha fazla katma değer katarak “organik ürün” olarak piyasaya sürülebilir.

Rize’mizin coğrafyasının güzelliği dolayısıyla Türkiye’de hatta dünyada önemli bir algısı vardır. “RİZE” markalı bir “organik ürün”ün her daim çok önemli bir kitle alıcısı olur.       

***

Muhabirimiz: Asım Bey ilginç fikirleriniz var. Üniversiteyi ekonomi üzerine okuduğunuz ve eğitimizi ticaretle perçinlediğiniz anlaşılıyor. Tüm bu işleri yapmak için iyi bir tesisleşme gerekir. Bunun kaynağını nasıl bulacaksınız?

Asım ÇİLLİOĞLU: Evet, tesisleşme gerekir. Biz ayağı yere basan projeler üreteceğiz. Ütopik değil verimli ve kendi sermayesini yaratan projeler üretmek için analitik düşünmek zorundayız. İktisatçı,  Ekonomist, yatırımcı olmak için analitik düşünüp Pozitif bilimle çalışmak zorundasınız.

Planlaması yapılacak bu projelerimizle öncelikle teşviklerden yararlanmak için Avrupa Birliği, Tarım Bakanlığı, DOKAP, DOKA gibi Kurumlara başvuracağız. Bu kurumların yüzde yüz hibeye kadar giden fonlardan yararlanacağız. Bunun haricinde Rizeli Kooperatifler ile yatırımcı iş adamlarının içinde yer alacağı organizasyon ile şirketler kurar, teşvik edebiliriz.

Dünyanın her yerinde İş adamı karlı olan her yatırımın peşinden koşar. Bizim işimiz akademisyenler, bürokrat, siyasilerimizi ile birlikte İNOVATİF çalışmalar ile işadamlarımıza bu karlılığı anlatmak ve onları ikna etmektir.

Biz işadamı olarak elimizi taşın altına ilk koyan olacağız. Ayrıca şu an ilimizin vizyon sahibi çok önemli bir bakanı vardır. Ülkemizin ilk teknik Üniversitesi olan İTÜ mezunu Yüksek Makine Mühendisi Sayın Bakanımız Dr.Osman Aşkın BAK’tan Pozitif Bilim, Pozitif Yatırım konusunda her türlü desteği alabileceğimiz kanaatindeyim.

Bu tesislerin birçoğu Rize İyidere Vadisi “Endüstriyel Genişleme Merkezi” bölgesinde yasal düzenleme ve alt yapı ile birlikte ihtisas OSB yapılması halinde müthiş ticari alanlar yaratılabilir.

Rize Liman sahası “ORGANİK SERBEST BÖLGE LİMANI” Olunca Rize liman sahası Konteynır ve Aktarma, Stoklama ile bütünleşmiş liman olarak Dizayn olabilir.

Limanın mücavir alanın Rize Organik Serbest Bölge alanına dönüşmesi ile birlikte tüm bu yatırımların 8-18 ay içerisinde faaliyete başlayacak alt yapının hazırdır. Tüm talebimiz sadece Bakanlar Kurulu Kararı ile birkaç yasal düzenleme sonucunda Rize’de şu an var olan Rize Serbest Bölgesinin acilen Rize Limanında “Rize Organik Serbest Bölgesine” Dönüşmesi gerekmektedir.

Daha önemlisi bu sayede “Organik Rize”, “Organik Rize Limanı” ve “Organik Tesisler”. Bu da nihayetinde “Gıda Organik Rize Borsası”nı peşinden getirecektir.

***

Muhabirimiz: “Organik Hayvancılık” olabilir mi?

Asım ÇİLLİOĞLU: İlimiz önceleri önce kendi kendine yeten, sonra İstanbul ve diğer şehirlerdeki tanıdık ve hemşerilerini besleyen bir konumdaydı.

Günümüzde nerde ise tüm et-Süt ürünlerini il dışından talep eden bir durum ve hal almıştır.

Komşu ilimiz Trabzon da kooperatifler kurarak “Trabzon tereyağı, peyniri” gibi ürünler piyasaya sürdü ve bunlar piyasada tutuldu.

Rize olarak hayvansal ürünlerin hepsinin organiğini yapacağız. Organik ürünler hayvanın eti, sütü, derisi, gübresi vs. hepsinin organiği. İlimizde Organik gıda yönelik tesisleşmeye gidince ve ürünleri ambalajlayıp katma değer yaratarak, bu ürünleri çok rahat pazara süreceğiz. İşlenmiş ürünler diğerlerine nazaran kısa vadede bozulmasını önleyeceğiz. Organik serbest bölge liman sayesinde sadece Rize değil Tüm Karadeniz havzasındaki işlenebilir ürünlerin organik ürün merkezi olacağız. 

 

Muhabirimiz: Asım Bey sizleri dinlerken, kendimi İsviçre Alpleri’nde gibi hissettim.

Asım ÇİLLİOĞLU: Bakınız bu kısa sohbetimizde bile sizleri düşünmeye, hayal kurmaya yönelttiysek doğru yoldayız. Proje ilgi duyacak kesim ve paydaşlar sizler gibi düşünür ve hayal kurar ise aşağıdan yukarıya doğru giden talepler kalıcı olur.

Bu projeleri hayata geçirirsek Rize’mizde bir tane işsiz kalmayacak ve dışarıya göç veren ilimiz kaderi aksine iş kurmak ve bulmak için gelen insanların tercih ettiği il olacak.

Doğamız yer yüzünde emsalsiz güzelliklere sahip bir bölge olmasına rağmen İsviçre’nin güzelliklerinin aynısı Rize’mizde var. Her yıl milyonları bulan turist bu güzelim coğrafyayı görmeye geliyor. 2016 yılında ilimize 600.000 Turist geldi, Rize’mizin turizmden kaynaklanan dünyada bir reklamı var. Paketlenmiş “organik ürünlerimizi” bu turistlerle dünyaya yayarsak daha da çok reklamımızı yapmış oluruz.

Tatile çıkan insanın belli bir ekonomik gücü vardır. Yani gittiği yerde para harcayacak ürünler arar. Biz “Rize markalı organik ürünlerle” bu talebi karşılarsak önemli bir tüketici gurubunu baştan yakalamış oluruz.

***

Muhabirimiz: Son olarak neler söylemek istersiniz?

Asım ÇİLLİOĞLU:

Bizler bu projeleri hayata geçirirsek, her şeyden önce bu güzelim Rize’mizin tabiatını kurtarırız. Sonrasında da, tabiatın verdiği kadarını organik olarak alıp, çok kazanırız.

Bu projenin hayat geçmesiyle Allah fırsat verir doğduğumuz büyüdüğüm tüm yatırımlarımızın olduğu il Rize ile ülkemize borcumuzu ödemeye çalışırız.

Her Rizelinin, Rize’miz için bir borcu olduğunu düşünerek hareket etmesini istiyorum.

Ayrıca, Türkiye’mizin her ilinin kendine özgü projelerini hazırlayıp ülke olarak hep birlikte kalkınmalıyız. Türkiye’mizin üretmekten başka çaresi yoktur. Bu üretim elbette tarımsal ürünlerle sınırlı kalmayım ENDÜSTRİYEL TARIM öncülüğümüz olmalı. Biz kendi tankımızı, tüfeğimizi, İHA’larımızı üretmeye başladık. Uçağımız, füzelerimizi ve büyük savaş gemilerimizi, otomobillerimizi, cep telefonumuzu vs. üretmeliyiz.

Şunu belirteyim ki, Rize’mizle ilgili projelerimiz bunlarla sınırlı değil, farklı iş kollarında önemli projelerimiz olduğunu da ifade edeyim.

Son söz olarak şunu söyleyeyim; Her sektörde İhracat hedefli, genç nüfuslara istihdam yaratıcı Katma Değer Üreten teknoloji ile üretmeliyiz, üretmeliyiz, üretmeliyiz…