Kudüs biz Müslümanların “İlk Kıble”’sidir.
Hz. Peygamberimiz bir gece Mescidi Haramdan (Mekke) Mescidi Aksa’ya (Kudüs) Cebrail (as) tarafından getirilen Burak adında bir binek ile gider ve namaz kılar. Böylece “Miraç” gerçekleşir. Kudüs 16 ay boyunca biz Müslümanların Kıblesi olur.
***
Kudüs’le ilgili Kuranı Kerim’de ayetler vardır.
Kudüs’e İslamiyet’in gelmesiyle birlikte barış ve huzur gelmiştir. Hz.Ömer 638’de Kudüs’ü fetheder ve harabe halde olan Mescidi Aksa’yı yeniden inşa eder. Hz. Ömer Kudüs’ü fethettiğinde hemen bir fetva yayımlayarak “tüm dinlerin özgür şekilde ibadet etmesine” imkân sağlar.
***
Müslümanlar 7.yy’da Mescidi Aksa’nın yanına Hz.Ömer Camii / Kubbetüs Sahra Mescidi’ni yaparlar. Kudüs bir Müslüman şehri olur. Yaklaşık 1400 yıl Kudüs Müslümanların hâkimiyetinde kalır. 1517’de Yavuz Sultan Selim Filistin topraklarıyla birlikte Kudüs’ü de Osmanlı topraklarına katar.
***
Kudüs 1918’de İngiliz işgaline uğrar, 1948’de de İngilizlerin öncülüğünde İsrail Devleti kurulur. Bundan sonra İsrail’in yayılmacı politikaları sonucu Kudüs’ü de işgal ederler. Ancak Uluslararası Hukuk’ta Kudüs’ün İsrail’e ait olduğu kabul edilmez. Buna rağmen İsrail lobi faaliyetleri ile Kudüs’te hâkimiyet kurmaya çalışır.
İsrail’in bölgeye gelmesiyle birlikte on yıllarca savaşlar, katliamlar, acı ve gözyaşı hiç dinmez.
İsrail Kudüs’te diğer dinleri görmezden gelip sadece Yahudilerin ibadet yapmasını istiyor.
***
Bugün, Kudüs’ün İsrail’in başkenti yapılmaya çalışılması Dünya’nın huzurunu bozmak için yapılan girişimden başka bir şey değildir. Son yıllarda Kudüs’te Müslümanların ibadet etmelerini engellemeye çalışan İsrail’in amacı Kudüs’ten Müslümanları arındırmak olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır.
***
İşte böyle bir ortamda tüm İslam Alemi’nin birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, Hz.Ömer’in Adaleti’ni Ortadoğu coğrafyası ve tüm dünyaya getirmelidir.
***
Sonuç olarak;
Kudüs Müslümanlar için çok önemlidir. Dünya bunu böyle bilmelidir. Kudüs’te huzurun kaçması bir yangın gibi tüm dünyaya yayılır. Bu nedenle Kudüs’ün İsrail’in başkenti yapılmasına şiddetle karşı çıkıyoruz ve bu yanlıştan bir an önce dönülmesini istiyoruz.
Kudüs’le ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Hükümetinin göstermiş olduğu dik duruşun her daim yanındayız. Bu onurlu duruşun Kudüs’e ve tüm dünyaya barış ve huzur getireceğine inanıyoruz.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.
