Advert
Advert
Advert

Recep Ali Aksoylu

2 Mart Rize'nin Rus işgalinden kurtuluşu ve Stk'ların anma programları

Recep Ali Aksoylu
Recep Ali Aksoylu admin

2 Mart’ta Rize’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 99. Yıldönümü kutlanacak. Resmi kurumlar, STK’lar hazırlıklarını tamamlıyor, programlarını açıklıyor. Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım RİMER Rize Merkez Mahalleleri kültür ve Dayanışma Derneğinin de bu konuda, hem de çok meşakkatli bir anma programı hazırlığı var. 11 Mart’ta Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde. Ama öncesinde 2 Mart’tan, Rize’nin kurtuluşundan bahsetmek istiyorum.
Hakkı Zırh dostumun 2003 yılında kaleme aldığı yazıyı sabah arşivimden tekrar okudum ve o notlardan yararlanacağım.
1.Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğunun paylaşılması amacıyla İngiltere ve Fransa, yaptıkları Petrograt Protokolü ile Doğu Karadeniz kıyılarının Rusya’ya bırakılması konusunda anlaşır. Bu antlaşma doğrultusunda Ruslar fazla zorlukla karşılaşmada 6 Mart 1916 tarihinde Rize’yi işgal ederler. Ruslar Gemilerle gelerek belirli yerleri önce bombaladı, sonra da güvenli gördükleri Taşlıdere mevkii gibi yerlere asker çıkardılar. Gemilerden atılan top seslerinden sahilde ki binalarında zarar gördüğü söylenir.  
8 Mart’ta da Rusların sahil cephesi komutanı General Lyakhof, Rize’ye gelir. Birliklerimiz batıda İyidere boyunca mevzilenmek için teşebbüs ettiyse de burada ancak 250 kadar askerle iki makineli tüfek ancak toplanabilir. 9 Mart 1916’da İyidere İlçemize çıkan Rus kuvvetleri ile bir çatışma olmaz, Binbaşı Ziya Bey’in taburu da zayiatsız olarak geri çekilerek iç kesimlerden kestirme yollardan giderek Of Baltacı Deresi’ne konuşlanır.
O dönemler Almanlarla ortaklık yapan Osmanlı Yönetimi birçok yerde askeri yetkileri de Alman komutanlara vermiş olduğundan ve de idarede tutarsızlık, ekonomik ve askeri yılgınlığın devam ettiği ortamda halk güçlü bir idare görmediği için savaşmakta istemiyor diyor Zırh yazısında. Zaten işgal günlüklerine baktığımızda insanlar savaşmaktan çok kaçıp kurtulmayı istiyor.
Kaynaklar işgal nedeni ile sadece Trabzon ve yöresinden 325 bin kişinin göç etmek zorunda kaldığını, cephe gerisinde kalanların açlık ve hastalıkların yanı sıra Rum ve Ermeni Çetelerinin baskılarına maruz kaldığını yazar. İnsanlar iş bulmak için ya Batum, ya da Zonguldak gibi çalışma alanları buldukları yerlere göç ediyordu.
Ruslarsa işgal ettikleri yerlerde sürekli kalacakmış gibi hareket ediyorlardı. Askerlerin bir kısmı medreselere, diğer bir kısmı camilere yerleşip yol ve demir yolu çalışmalarına hemen başladılar. Sahil yolunun ve Kalkandere üzerindeki İkizdere yolunun yapılması için halkı belli bir ücret karşılığında çalıştırdılar. (Büyüklere bir Rus Manatı, kadın ve çocuklara yarım Rus Manatı ücret ödüyorlardı.) Hatta bölgede uzun yıllar kalacaklarını düşündüklerinden tarihi eserlerin korunması için Rus Bilimler Akademisi ile de işbirliği içinde bir takım çalışmalar yaptılar.
Rus işgalinin ileriki dönemlerinde Avni Paşa bölgeyi savunmak için görevlendirilir. Bu bölgede savunmak açısından toplu birlikler oluşturmak için ağalardan tam olarak yanıt alamaz Paşa. Farklı yöntemler dener, mükafatlar vaat eder ama bu koşullarda Ruslarla savaşamayacağını anlayınca elinde bulunan ordusunu Zigana geçidine çeker.
17 Ekim 1917 tarihinde Lenin ve arkadaşları Rusya da Çarlık dönemini yıkıp yeni bir düzen kurunca Doğu Karadeniz Bölgesini 1918 yılında terk ederler. Bölge işgalden kurtulmuş olur, Rize’den çekildikleri gün olan 02 Mart’ta Rize kentimizin kurtuluş günü olarak kabul edilir ve kutlanmaya başlanır.
2 Mart’ın bu yıl 99. Yıl dönümü.
Rize’dekinden daha çok Rizelinin yaşadığı İstanbul’da da Rize STK ları bu zaman diliminde farklı etkinlikler gerçekleştirerek 2 Mart’ı anma programlarıyla kutluyorlar. Kutluyorlar, çünkü cebir ve şiddet olmasa bile toprağınızda hükümran olanlardan kurtulmuşsunuz.
1989 yılında kurulan Rize Vakfı her yıl bu tarihte yaptığı gibi popüler bir sanatçı yada gruba Maslak TİM de konser verdiriyor. Daha önce de vakfın gecesinde sahne alan Ferhat Göçer’in konseri 4 Mart'ta.
İstanbul'daki birçok Rize derneğinin üye olduğu RİDEF’in 2 Mart'ta Bağlarbaşı KKM de "Fetihten Kurtuluşa Şehit ve Gazileri Anma" programı, Çayeli Dernekleri Federasyonu Çaydef’in de 18 Mart’ta Ümraniye Haldun Alagaş Spor Kompleksinde “Çanakkaleden Çayeline” temalı bir konseri var.  
RİMER’IN ANMA PROGRAMI KÜLTÜREL AĞIRLIKLI
Yurt genelinde ve uluslararası platformlarda Rize’nin ve Rizelinin tarihini, sahip olduğu değerlerini sanatsal - kültürel faaliyetler ve organizasyonlar düzenleyip tanıtmak ve gelecek nesillere aktarma amacında olan RİMER Rize Merkez Mahalleleri Kültür ve Dayanışma Derneği de 2 Mart'ın haftasında (4 Mart ta Rize Vakfının konseri ile çakışmaması için) 11 Mart'ta Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde Rize’nin Sadettin Kaynak’tan sonra yetiştirdiği büyük ve değerli bestekarı, bilindik tüm Karadeniz ezgilerinde imzası olan, kemençe üstadı merhum Hasan Sözeri için Anma Gecesi düzenliyor. Gecede RİMER Türk Müziği Korosu ile Rize kökenli 15 sanatçı, 1970 yılında vefat eden merhumun eserlerini seslendirecek.
Rize Merkez Portakallık Mahallesinden olan merhum Hasan Fehmi Sözeri, 1938 yılında henüz 17 yaşındayken, TRT Ankara Radyosu’nda ‘Karadeniz Türküleri Ses ve Saz Sanatçısı’ olarak görev almış, 1949 yılında TRT İstanbul Radyosunda ‘Karadeniz Türküleri Ses ve Saz Birliği’ni kurarak, ‘Karadeniz’den Sesler’ Programı’nın yayınını başlatmıştır. 49 yıllık ömründe, “Kerez Çiçek Açayi, Tapancamun Sapini, Ayağına Yemeni, Bir Türkü Diyeceğim, Bu Gece Rüya Gördüm, Gemiye Çektuk Yelken, Gökte Yıldız Ay Misun, Ha Buranın Ekini, Kiremite Su Düşti, Neren Ağrur Neren, Teyze Kizun Ayişe, Yenge Kızun Bi Tane, O Sarı Çemberuni, Yesun Oni Nenesi, Nazmiyem, İki Gönül Bir Olunca, Aşk Masalmış” gibi Zeki Müren’den Emel Sayın’a, Kamil Sönmez’den Cemile Cevher’e kadar değerli sanatkarlarında seslendirdiği akıllarda yer edinmiş 200 civarında Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği eserinin güfte veya bestesine imza atmış olan merhum Hasan Sözeri için daha önce TRT’de anma programı ve belgesel hazırlamıştı.
RİMER KARADENİZ MÜZİĞİNE TUTKULU HERKESİ DAVET EDİYOR
Eski Savunma Bakanı Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı’nın önderliğinde TRT Ankara stüdyolarında gerçekleştirilen Hasan Sözeri anma programına destek veren RİMER, bu yıl İstanbul’da dernek olanaklarıyla her biri birbirinden değerli Rizeli ses sanatçıları ve dernek bünyesinde üyelerden oluşturulan Şef Ayşe Mumcu yönetiminde ki RİMER Türk Müziği Korosunun katılımıyla “Hasan Fehmi Sözeri’nin Anısına” programını gerçekleştirecek. 
11 Mart gecesi Üsküdar Belediyesi’nin ev sahipliğinde Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşecek anma gecesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu TSM Ses Sanatçısı Göynüm Can Çetin'den yeni neslin popüler sanatçılarından Yasemin Yıldız’a, İrfan İbar’a, Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından tenor Levent Sözeri’den Turan Vural’a, Abdurrahman Avcı’ya, Talia Yavuz’a, Münir Kürkçü’ye, TRT Müzikten tanıdığımız Ergün Ekşi’den Khalkedon Çok Sesli Batı Müziği Korosu Şefi İlknur Yurtman’a, Burak Ekşi’ye, Mehmet Avcı’ya, üstatlar Ekrem Akköse, Musa Agun ve Remzi Bekar’a kadar belki tekrar bir araya getirilebilmeleri mümkün olamayacak geniş ve değerli bir sanatçı grubu, merhum bestekar Sözeri’nın eserlerini kalabalık bir saz grubu eşliğinde seslendirecek.
Rize’nin önemli bir değerinin; bilinen bilinmeyen Halk ve Sanat Müziği formundaki eserlerinin genç nesle tanıtılması ve yarınlara taşınmasında önemli bir misyonu yerine getirecek ve müzikal anlamda bir çok sürprizinde yer aldığı merhum bestekar Hasan Sözeri’yi anma gecesine İstanbul’daki Rizeliler yanında, horonu, Karadeniz Müziğini ve musiki severleri, dostlarımızı, siyasilerimizi, yöneticilerimizi RİMER YK Başkanı sıfatım yanında bir Rize gönüllüsü olarak da davet ediyorum.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!