Geçen sezon devre arasını hatırlayın; Hikmet Hoca transferin son gününe kadar transfer feryatları edip, yönetimi topun ağzına alarak "yönetim hızlı olmalı" deyip durmuştu ama transfer dönemi kapndığı ilk gün, bu kez menajerleri ortaya atarak, “Elimde 1,5 Trilyon bütçe vardı ama işte menajerlere para yedirmek istemedik" demişti.

Bu sezon ise Konyaspor maçının hemen ardından yaptığı basın toplantısında 2 orta saha, bir kaleci ve bir forvet olmak üzere 4 transfer daha yapılması gerektiğini söyledi ama transfer dönemi kapandığında ise yine bu takımın en çok ihtiyacı olan forvet transferi gerçekleştirilemedi. Senin en önceliğin yıllardır forvet değil mi, neden ilk etapta bu transfer için çaba sarf edilmez?

Hikmet Hoca geçen hafta içinde yaptığı bir açıklamasında, "Ben transferde yetkiliyim. Yetkiyi aldığın zaman o parayı kolay kolay veremiyorsun. 15 gün önce bir oyuncuyu parayı verin deseydim iş bitmişti. Bonservisine 2 milyon Euro verin alın desem o oyuncu alınmıştı. Ancak işin başka yönlerini de düşünüyoruz. Bu bazen size acıya da patlıyor" ifadelerini kullandı. Şimdi bu açıklamalardan sonra umarım transfer konusunda yine farklı bahaneleri üretmez.

Geçen sezonki kadrodan 11 isim kaldı, 11 isim gitti. Bu isimlerin çoğu küskünler sınıfına dahil edilmelidir ki, Hikmet Hoca takıma geldiğinden bu yana bu anlamda çok hatalar yaptı. Mesela Kaleci Itandje çevresine Hikmet Hoca ile çalışmak istemediğini söyleyerek gitmek için yol aradı. Aynı şekilde bir kaç futbolcu da yine Hikmet Hoca yüzünden sözleşme yenilemek istemedi.

Yanılmıyorsam 17 yeni isim transfer edildi. Kaleci Diallo, Volkan Pala ve Emrah Başsan kiralık olarak transfer edilen isimler. 4 alt yapı futbolcusuyla birlikte kadro 31 kişiye yükseldi. Ve buna rağmen en büyük eksikliğimiz yine bir forvet. Kwueke 9 aydır sahada yok ve takımla idmanlara yeni yeni çıkmaya başladı. Şimdi devre arasına kadar bu takım yine sadece Kwueke'ye mi bel bağlayacak, yoksa Patrick Tuszynski'ye mi, ya da kiralık Volkan Pala'ya mı?

Son yapılan transferlerden biri de mesela 19 yaşındaki Furkan Şimşek. Bu gurbetçi futbolcu geleceğe yatırım olarak alınmış. Önceki yazımda da belirttim. Siz alt yapınızdaki Rizeli oyuncuları geleceğe yatırım olarak değerlendirmeyip, aldığınız bu isimlerle kime şirin görünmeye çalışıyorsunuz? Öyle Atletico Madrid'den de Cenk Güvenç transfer edilmişti ne oldu ona, Karşıyaka'dan Denizlispor'a gitti ama Rizespor'a bir fayda getirdi mi?

Yine önceki yazımda Ozan Papaker örneği verdim. Bu ilin alt yapısından yetişmiş ve profesyonel olduktan sonra gittiği takımlarda başarılı olup adından söz ettiren, aranılan bir isim haline gelmişti. Geçen sezon sözleşmesi bitmesine rağmen bu futbolcunun sözleşmesi uzatıldı ama gelin görün ki yine Rizespor'da değerlendirilmesi düşünülmüyor. Hikmet Hoca, katıldığı canlı yayında hem "Ozan gözümüzden kaçtı" diyor, sonra da "Kamp için beni aramadı, Ozan için beni 20 takım aradı" şeklinde cümleler sarf ediyor. 1. Lig ekibi Yeni Malatyaspor talip oluyor ama oraya gönderilmeyip Etimesgut için diretiliyor. İşte bu takımın alt yapı oyuncularına bakış açısı bu...

Hikmet Hoca, alt yapıdan profesyonel ettiği futbolculardan ikisini Pazarspor'a gönderdi. Geçen sezon prof olan Burak Can Şen ve İlyas Sarı 5 yıllığa imza atmalarına rağmen sözleşmeleri sonlandırılarak bonservisleriyle verildi. Bunun nedenini çok merak ediyorum. Elde şu an alt yapıdan Muhammed Emin Balcılar, Ufuk Buncukçu, Oğuzhan Malcı, Yasin Yavuz ve Kaleci Mert Kuleli kaldı. Hani bunlara verilen değer? Takımla idmanlara çıkmak mı sadece onların mükafatı? Peki Kaleci Muharrem Şimşek? Hikmet Hoca takıma gelir gelmez ilk prof olan isim Kaleci Mert Kuleli'ydi. Muharrem 2 sezondur bu takımla kamplara gidiyor, idmanlara çıkıyor ama nedense prof edilmek akıllara gelmiyor? Şimdi tabloya bakınca da insan merak ediyor, Hikmet Hoca neye göre alt yapıdan oyuncu seçiyor. Eğer Muharrem yetersizse yukarıda ne işi var? Duba görevi için mi çağırılıyor?

Eksikler çok, hatalar çok, tablo ortada, eğer bu takım yine ilerleyen günlerde sancı çekmeye başlarsa, ne yönetimin, ne de Hikmet Hoca'nın bahane üretme hakkı yok. Kim ne ekmişse onu biçecektir. Dileriz bizler yanılıyoruzdur da hissettiklerimizin hiç biri gerçekleşmez.

Zümrüt Rize Gazetesi / 02.09.2016 Sayı: 22.433