Advert
Advert
Advert

Devşirmelerle de olsa Türk Atletizmi tarih yazıyor

6-10 Temmuz tarihleri arasında Hollanda Amsterdam Olimpiyat Stadında Avrupa Atletizm Şampiyonası düzenleniyor ve şampiyonanın üçüncü gününü Türkiye 2 altın ve 3 gümüş madalyayla tamamlayarak tarihi bir günü geride bıraktı.

Devşirmelerle de olsa Türk Atletizmi tarih yazıyor
Devşirmelerle de olsa Türk Atletizmi tarih yazıyor admin

Böylece toplamda madalya sayını 8'e çıkaran Türkiye, üçüncü gün en çok madalya kazanan ülke oluyor ve bizi de 7 şer madalyayla İngiltere ve Almanya takip ediyor. Elbette son iki gün elemeler tamamlanmış, finaller yapılacağından çok fazla sayıda dağıtılacak madalya ile sıralama değişebilir ama ilk 3 gün sonunda Türk atletizmi için çok dikkat çekici bir tablo ve başarı var ortada.

Çünkü, tüm zamanlarda bu şampiyonaya kadar kazandığımız toplam madalya sayısı ise 8 altın, 3 gümüş ve 4 bronz olmak üzere toplam 15 iken, Amsterdam’daki Avrupa Atletizm Şampiyonasının ilk 3 gününde toplam 8 madalya kazanarak büyük başarı elde etmiş durumdayız.

Konuya kısaca kazandığımız madalyaları ve atletlerimizi de anarak girmek yerinde olacak.

İlk gün, kadınlar 10 bin metrede Kenya asıllı 20 yaşındaki Yasemin Can, başından itibaren önde koştuğu yarışı 31.12.86'lık derecesiyle birinci tamamlayarak altın madalyanın sahibi oldu. İkinci gün ise erkekler 100 metrede Jak Ali Harvey gümüş, kadınlar gülle atmada Emel Dereli bronz madalya elde etti.

Üçüncü günün ilk madalyası erkekler 400 metre engellide yarışan Küba asıllı Yasmani Copello Escobar’ın 48.98'lik derecesiyle geldi. Erkekler 200 metre finalinde gümüş madalyanın sahibi de 20.51’lik derecesiyle Ramil Guliyev oldu. 3. günün akşamında 10 bin metrede Polat Kemboi Arıkan ve Ali Kayabaştan sona önde koştukları yarışta ilk 2 sırayı elde etti. Türkiye, bu sonuçla şampiyona tarihinde 10000 metrede ilk iki sırayı aynı anda elde edebilen dördüncü ülke oldu.Günün son madalyası ise 3 bin metre su engellide finişi 2. sırada gören Aras Kaya’dan geldi.

Bu yıl Türkiye rekorunu 10 saniyenin altına indiren atletimiz 27 yaşındaki Jak Ali Harvey, Avrupa Şampiyonası’nda 10.07 ile gümüş madalya kazanırken erkekler sprintte Türkiye’ye ilk Avrupa madalyası getiren isim olarak da kayıtlara geçti.

Bir gün önce Türkiye rekorunu 48.42’ye geliştiren 400 engelli birincisi Yasmani, geçen yıl Pekin’de dünya altıncılığına ulaştıktan sonra, bu yıl Diamond Lig tarihinde yarış kazanan ilk Türk atlet unvanını da almıştı.

İlk Türk atlet…

Türk atletizminin tarihi başarısı…

Taşıdıkları forma, gurur duyduğumuz ay yıldızlı formamız ama atletlerimizin ana vatanları farklı. Bu durumu madalyaların kazanılması sonrasında ağır eleştirenler de var içerde, dışarda. Örneğin İngiliz Telegraph gazetesi dün Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Türkiye adına yarışan 49 sporcunun 16'sının devşirme olmasını 'utanç verici' olarak nitelendirdi.

Gazete yazısında Türkiye'de, Yasemin Can'la birlikte 7 Kenyalı, 100 metreyi 9.92'yle koşan ve eski adı JacquesHarvey olan Jak Ali Harvey birlikte 2 Jameikalı, 1 Etiyopyapı, 1 Kübalı, 1 Güney Afrikalı, 1 Azerbaycanlı ve 1 de Ukraynalı sporcu olduğu hatırlattı.

10 bin metrede altın madalya kazanan Yasemin Can, 18 yıl ülkesi Kenya adına VivianJemutai adıyla yarışıp, Dünya Gençler Şampiyonalarında umut vaat eden isimler arasında yer aldıktan sonra geçen yıl Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu ve Avrupa Şampiyonasında yarıştı. İngilizlerin ifadesine göre Kenya doğumlu atlet, hala doğduğu ülkede yaşıyor ve antrenmanlarını orada yapıyor. Sporcunun milliyetine vurgu yapmak doğru olabilir ama antrenmanlarını anavatanı veya Türkiye dışında sürdürmesini teknik hazırlık anlamında çok normalgörmek lazım.

Bugün devşirme diye kısaca tanımlayabileceğimiz farklı bir ülke adına ulusal yarışmalarda yer alan sporcuları çok farklı branşlarda ve ülkelerde görebiliyoruz. Yadırganmıyor da. Zaten bizim keşfettiğimiz bir durum da değil. Pazar günü tamamlanacak Avrupa Futbol Şampiyonasında neredeyse tüm takımlarda farklı ulusal kökene sahip futbolcuları izliyoruz. Hatta iki kardeşi, farklı ülkelerin formalarını giydikleri maçta (İsviçre – Arnavutluk) rakip olarak da izledik.

HER BRANŞTA DEVŞİRME VAR

Devşirme mevzuuna biz ülke olarak Naim Süleymanoğlu ile başladık. Sonrasında güreş, boks, futbol, basketbol derken neredeyse hemen her branşta devam ettik. Ettik ama atletizmde diğer branşlardan farklı olarak Türk kimliği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan ağırlıklı Afrika kökenlileri milli takımımız adına yarıştırdık, yarıştırıyoruz. Başarılı olanlarda da oldu, yakın geçmişte. Son dönemde devşirme olmayanlardan da Avrupa ölçüsünde madalyalar gelmeye başladı ama sonra çoğundan pis kokular geldi, madalyalar geri gitti. Ama halen Amsterdam’da devam eden Avrupa Atletizm Şampiyonasında Türkiye’nin devşirme atletlerinin başarılı performansı dikkat çekiyor. Gerçi futbola dair uyduruk transfer haberlerini bile bile hatmeden ülkem insanı farkında değil ama sporun farklı branşlarına, özellikle atletizme ilgili tüm çevrelerce ay yıldızlı bayrağımız altında Amsterdam’da tarihimizde ilk kez yaşanan, kazanılan madalyalar alkışlanıyor, hikayeleri yazılıyor.

Dedim ya, biz tamamlanmakta olan son Avrupa Futbol Şampiyonasında sadece oynadığımız futbol açısından değil teknik adamından sporcusuna “akçe ve tavır” mevzularıyla yerlere serilmemize rağmen hala futbolla yatıp kalkarken neden sporun diğer branşlarında ki kahramanlıkları görelim ki!

Atletizmde ki büyük sıçramayı bir kenara bırakıp, jimnastikte geçen ay Dünya Şampiyonu olan Ayşe Begüm Onbaşı’den çoğunluğumuz zerre haberi bile yok.

15 yaşındaki Ayşe Begüm Onbaşı, Güney Kore'de düzenlenen 14. Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonası'nda 15-17 yaş kategorisinde altın madalya kazanarak şampiyon oldu. (13 Haziran’da başlayan 14. Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonasında 6 kategoride finale yükselen sporcularımız oldu, Ayşe Begüm Onbaşı altın madalyası dışında 15-17 yaş kategorisinde Ayşe Begüm Onbaşı, Mehmet Ercoş ve Deniz Şahin’den oluşan Trio Milli Takımı ise gümüş madalya kazandı.)

Sadece jimnastik mi? Voleybolda son dönemlerde özellikle bayanlarda Avrupa’nın zirvesine ipotek koymuşuz,  Basketbolda bayanlarımız Rio Olimpiyat Oyunlarına katılma başarısını göstermiş, erkeklerimiz Fransa engelini aşarsa ilk kez olimpiyatlara katılma başarısını elde etmiş olacak.

Engelli sporcularımız dünya ölçeğinde farklı branşlarda dereceler sağlıyorlar.

Ama toplum olarak biz hala öz be öz Türk çocuklarımızla millileşemediğimiz futbola endeksli ve olimpiyat ruhundan uzak spor anlayışımızla avunuyoruz.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!