Öncelikle Erbakan Vakfı Rize Şubesi'nin; Rize'mizin ve Bütün insanlığın iki cihan saadetine vesile olmasını Cenab-ı Hakk'dan niyaz eder, İl Başkanı Mehmet Akif Zerdeci beyefendi başta olmak üzere bütün teşkilata başarılar dilerim.
Mehmet Akif Zerdeci demişken söylemeden geçemeyeceğim. Kanaatimce "Tam İsabet" bir seçim olmuş doğrusu. Rize Siyasetini ve genel merkez çalışmalarını çok iyi bilen SP Eski Rize İl Başkanı ve yine SP Eski Rize İl Müfettişi sayın Mehmet Akif Zerdeci'nin Rize'de Erbakan Vakfı'nın hakkını vereceğinden zerre şüphemiz yoktur.Bu açıdan Erbakan Vakfı Genel Merkezi'ne teşekkürü borç biliriz.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih ERBAKAN'ın Rize'deki konuşmasından hareketle, daha önceki yazılarımda ayrıntısıyla değindiğim SP-Erbakan Vakfı ayrılığının sebeplerine derinlemesine girmeden bir noktaya dikkat çekmek isterim.
Erbakan Vakfı'nın kuruluş gayesinin sanılanın ve sanılmak istenenin aksine derhal siyasete girmek olmadığını,vakfın gayesinin Erbakan Hocamızı yeni nesillere tanıtmak ve anlatmak olduğunu bizzat Genel Başkan Fatih ERBAKAN'dan dinledik.
Aslında her fırsatta dile getirilen, ancak Erbakan Vakfı'nı siyasetle anıp Vakfı, aceleci bir hareketle hata yaptırmak isteyen bazı odakların karaladığı bu gayenin bir kez duyurulması çok hoş. Fakat Mehmet Akif Zerdeci'nin vakıf il Başkanlığını üstlenmesinden sonra, SP'nin Mehmet Akif Zerdeci ile bağlarını koparması üzücü. Pazar Günkü açılış ve konferans için Rize'mize teşrif eden diğer bir misafirimiz de Milli Görüş'ün duayen isimlerinden Eski Bakan İsmail Müftüoğlu beyefendiydi.
Müftüoğlu'nun Rize'de yaptığı açıklamalarda; "gerçek Milli Görüşçülerin Erbakan Vakfı'nda toplandığı" vurgusu ve SP'nin bazı kadrolarını dışlayarak Erbakan hocanın Prensiplerine ters düştüğü açıklaması ayrıca vurgulanması gereken bir nokta. SP'nin bu tasfiyesinin arkasında, partinin önce cemaat, sonra da AKP ile yakınlaşmasına tepki gösteren kadroların istenmemesinin olduğunu da belirtmek gerekir.
Erbakan Vakfı gelecekte ve uzun vadede siyaset düşünüyor mesajını aldık konuşmalardan. Bir de umutlandık tabi. Siyasete girmek konusunda aceleci olmamaları ve sürüklenmek istendikleri yerin farkında olmaları hissini vermeleri bizleri umutlandırdı.
Fatih ERBAKAN'a "çoluk-çocuk" diyenler, O'nun her hareketi, her duruşu ve her kararıyla cevaplarını misliyle alıyorlar.
Gelecekte Milli Görüş'ü yeniden devlette görebilmenin ışığını yakan bu gerçek Milli Görüşçülerin Allah yolunu açık etsin. "Ne iktidara Körü körüne Muhalefet, ne de iktidara körü körüne teslimiyet" diyen hasbi Milli Görüşçülere selam olsun..
Vesselam..
