Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde düzenlenen “Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi” konulu konferans için Rize’ye gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Av. Şeref Malkoç, Vali Ersin Yazıcı ve Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap'ı ziyaret etti.

İlk olarak Valilik Makamında gerçekleşen görüşmede Başdanışman Malkoç'a teşekkür eden Vali Yazıcı, Başdanışman Malkoç ile Rize'de yürütülen hizmet ve yatırımlarla ilgili görüş alışverişinde bulundu.

Konuklarına beyaz çay ikramında bulunan Vali Yazıcı, "Beyaz çayı şifa kaynağı olarak ifade ediyoruz. Beyaz çay için bahar aylarının başında bu bitkinin henüz açmamış, tomurcuk haldeki üst yaprakları tek tek insan eliyle toplanıyor ve işlemden geçirilmeden direkt kurutuluyor. Bu tepedeki tomurcukların üzerinde 'beyaz tüyler' olduğu için adını buradan alıyor. Rize'de çay hayatın öznesidir. Rize çayı tamamen doğal ve saf bir çay. Yetiştirilmesinden işlenmesine kadar geçen süreçte bu saflığını koruyan Rize çayını içtiğinizde; emin olun, sadece çay içiyor olacaksınız" dedi.

Ardından Rize Belediyesi'ne geçen Malkoç’a Başkan Kasap belediye çalışmaları ve projelerle ilgili bilgiler verdi. Malkoç, Başkan Kasap’tan özellikle Mavi Şehir Projesi’nin içerisinde yer alan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yakından takip ettiği Sahil Külliyesi hakkında detaylı bilgiler aldı.

Başkan Kasap, Malkoç’un ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Malkoç ise ziyaretinde, Rize’nin projelerini yakından takip ettiğini, Sahil Külliye Projesi’nin Rize’nin kültürel ve sosyal yapısına büyük katkılar sağlayacağını belirterek, Başkan Kasap’a çalışmalarında başarılar diledi.

Malkoç, Başkan Kasap’a kendi yazmış olduğu “40 Soruda Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi” kitabını hediye etti. Başkan Kasap, ise Malkoç’a içerisinde Rize bezleri ve yöresel işlemeli çay bardaklarının bulunduğu hediyesini takdim etti.

Başdanışman Malkoç'a ziyaretlerinde, Ensar Vakfı Trabzon Şube Başkanı Ömer Topaloğlu eşlik etti.

YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ'Nİ ANLATTI

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kültür Salonunda düzenlenen "Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi" konulu konferansta, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Malkoç, koalisyonlardan kurtulmanın yolunun başkanlık sistemi olduğunu ifade etti, Türkiye'de yeni bir anayasa tartışmaları yerine, muhalefetin "Başkanlık sistemimi olsun? Parlamenter sistem mi olsun?" diyerek konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dayandırma gayreti içerisine girdiğini belirtti.

Türkiye'de anayasaların hep darbeler sonrası yazıldığını vurgulayan Malkoç, milletin kendisinin anayasayı yazma zamanının geldiğini, buna herkesin sahip çıkması gerektiğini ifade etti.

Anayasanın değiştirilmesi gerektiğine ve Başkanlık sisteminde henüz tam olarak olgunlaşmamış bir Türk sistemi uygulanacağına vurgu yapan Malkoç, anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilip değiştirilmeyeceği konusuna da değindi. Malkoç, “Mecliste grubu bulunan birçok parti anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilemeyeceğini söylüyor. Anayasada da ilk dört madde değiştirilemez diye madde var. Bu ilk dört madde ne zaman yazıldı. 1982’de yazıldı değil mi? Diyelim ki 1961’de benzerleri vardı. Peki biz kaç bin yıllık bir devletiz. Kaç bin yıllık bir milletiz. Hiç kimse, anayasa yapacak olsa da milletin geleceğine ipotek koyamaz. İlk dört maddede ne var? Devletin şekli. Cumhuriyete itiraz eden yok ki. Başkent Ankara buna itiraz eden yok ki. Bayrak Türk bayrağı olsun. Buna itiraz eden yok ki. Sosyal, hukuk devleti olsun. Bunlara itiraz eden yok ki. Bunlar anayasada olsun demek ayrı bir şey bunlara dokunamazsın demek ayrı bir şey. İki şey var. Bir tanesi ilk dört madde değişemez diyor. Bu dört madde gökten mi indi? Kenan Evren’in koyduğu maddeler bunlar. Kim bunlar ya. Kenan Evren’in kendisi kalmadı ki anayasası kalsın. O maddeyi koyanların kendisi kalmadı ki koydukları kalsın” dedi.

"YENİ ANAYASA İÇİN İLLA ASKERİ DARBE Mİ OLSUN"

Malkoç, önceki anayasaların askeri darbelerin ardından askerler tarafından hazırlandığına dikkat çekip, yeni anayasanın referandumdan geçmemesi halinde eski anayasa ile devam edileceğini belirterek, "Cemal Gürsel ve arkadaşları gelecek siyasileri idam edecek. Meclisi kapatacak ve yeni anayasa yapacaklar. Kenan Evren ve arkadaşları gelip, meclisi feshedip yeni anayasa yapacaklar. Yeni anayasa yapmak için illa askeri darbe mi olsun. Bırakın millet yapsın kendi anayasasını. Yeni anayasa referandumdan geçmezse bu çok eleştirdiğimiz anayasa ile idare edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Malkoç, konuşmasına şöyle devam etti: "Burada birçok başörtülü yavrumuz var. Türbanları ile bu salona girdiler de devlet mi yıkıldı. 28 Şubat döneminde Türk Silahlı Kuvvetlerini bir grup eşkıya, hukuksuz iş yapan çeteciler, cuntacılar ele geçirdi, diğer siyasi partileri ele geçirdiler. Mecliste çoğunluğu sağlayıp rahmetli Erbakan’ı indirdiler. Konuştukları zaman meclisi sallayan, hükümetleri deviren, sözleri anayasanın üzerinde olan o darbeci generaller var ya, hani diyorlardı ya ‘bu dindarlar PKK’dan daha tehlikelidir. Gerekirse 1 milyonunu öldürürüz’ diyorlardı ya. Onları mahkeme solanlarında gördüm. İki ellerini birleştirmiş boyunları bükük, yaşları da ilerlemiş, tuvalete gidebilmek için mübaşirden izin istiyorlardı."

"PARALEL YAPI HAK ETTİĞİ CEZAYI GÖRECEK"

Malkoç, paralel yapının hak ettiği cezayı göreceğini kaydederek, “En son 15-25 Aralık’ta paralel yapı polisin ve yargıçların içerisinde yapılanarak bunu yapmaya çalıştı. Bu devlet ele geçirilmeye çalışmak için değildir. Bu devlet millete hizmet içindir. Bu devlet ele geçirilmez yönetilir. Devleti yönetmek mi istiyorsun. Kur partini. Gir seçimlere ol başbakan ve cumhurbaşkanı. Kimse bir şey demez sana. Ama yok ‘parti kurmayacağım, milletten oy isteme zahmetinde bulunmayacağım, TSK içinde cunta kuracağım, emniyetin, yargının içerisinde cunta kurup devleti ele geçireceğim’ diyeceksin. Yol öyle bir yağma ister başkanlık isterse parlamenter sistemde olsun kim devleti ele geçirmeye çalışırsa bu devletin savcıları hakimleri yakasından tutar, sanık sandalyesine oturtur ve hak ettikleri cezayı görürler. Paralel yapı da bunu görecektir” diye konuştu.

"2023'TE DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNE SAHİP ÜLKELERDEN BİRİ OLMAK İSTİYORSAK"

Yeni Anayasa hazırlanırken sistemin tartışılmasının normal olduğunun altını çizen Malkoç, "Öncelikle biz yeni bir anayasa yapma fikrini kuvvetli ve diri tutmalıyız. Bizim içinde bulunduğumuz arkadaşlar başkanlık sistemini arzu ediyor. Türkiye'de 93 yılda 64 tane hükumet kuruldu. Biz eğer 2023'e gideceksek, üniversitelerimiz daha iyi olsun istiyorsak, biz 'Savunma sanayi kuralım' diyorsak, biz 2071'de dünyadaki en müreffeh ülkelerden biri olmayı arzu ediyorsak, 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisine sahip ülkelerden birisi arasına girelim diyorsak koalisyonlardan kurtulmamız lazım. Koalisyonlardan kurtulmanın yolu başkanlık sistemidir" diye konuştu.

Malkoç, peş peşe iki seçimin yapıldığı 7 Haziran-1 Kasım 2015 döneminin, sistemin eksikliğine en büyük örnek olduğunu beliterek, "Terör bu süreçten yararlandı. Rusya ve İran bu dönemden yararlanarak Suriye üzerinde hak iddia etti. Dolarda ve ekonomide yaşananlar ortada. Bu insanların yaşadığı üzüntüyü bir kez daha yaşatmayalım" ifadelerini kullandı.

Başkanlık sistemi modelinin ABD, Meksika gibi ülkelerdeki modele benzemeyeceği ve çok farklı bir model oluşturacaklarını kaydeden Malkoç, şöyle devam etti: "Bu ülkelerin devlet olma süresine bakıldığında 200-300 yıl. Bizim ecdadımız Osmanlı'nın çözülmesi sadece 300 yıl sürdü. İnsanlığın tecrübesinden, bilimden faydalanacağız ama Türkiye modeli başkanlık sistemi yapacağız. Meksika, ABD daha kurulmamışken bütün anayasalarının temelini teşkil eden bir sözü Osmanlı'nın manevi kurucusu Şeyh Edebali söylemiş. Bu sözü Amerika'da, Avrupa'da bulamazsınız. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'. İşte böyle bir anayasa yapacağız."

Başkanlık sisteminin federalizm anlamı taşımadığını belirten Malkoç, "En çok sorulan sorulardan bir tanesi; 'Türkiye bölünür mü?' 'Hayır'. Neden bu böyle söyleniyor? Devlet biçimi ayrıdır, hükumet yönetim biçimi ayrıdır. Başkanlık sistemine karşı olanlar devlet biçimleri ile bilerek hükumet sistemlerini birbirlerine karıştırıyorlar. Bir devlet ya federal ya da üniter olur. Türkiye üniter bir devlettir. Bizim arzu ettiğimiz devlet biçimi de üniter devlet biçimidir ama hükumet sistemi olarak başkanlık hükumeti sistemi istemekteyiz. Üniter devlet derken meşhur bir dörtleme var ya; tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak. Başkanlık ama üniter sistem" şeklinde konuştu.

Malkoç, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.