Oraya kavşak yapılsa, oradan dışarıya yol verilse, oraya alt geçit, şuraya üst geçit japonya’dan bile adam geldi bu trafik sorununu çözmek için oda beceremedi. Çünkü o Japon arkadaşın hesaba katmadığı bir konu vardı. Rizeli şoförler…! RİZE’DE TRAFİK SORUNU YOK Ben de diyorum ki Rize’de trafik sorunu yok, hasbelkader bir şekilde ehliyetini almış, anlayışsız, saygısız şoför sorunu var. Trafik ışıklarını bile kullanmayı bilmeyen yaya sorunu var. Evet acı bir durum ama işin gerçeği bu. Şimdi birçok kişi bu saygısız, anlayışsız kelimelerini üstüne alacak ve ona göre yorum yapacak. Ama eğer yaya geçidinde yayaya yol vermiyorsanız saygısızsınız, eğer aracınızı yolun ortasına veya kaldırımın göbeğine park ediyorsanız anlayışsızsınız. YAYA GEÇİDİ NEDİR ? Yol ortasında çizgili yerler var, bunlara yaya geçidi denir. Bu geçitler yayalar karşıdan karşıya rahat geçebilsin diye çizilmiştir. Şimdi bu yazdıklarımı herkes biliyordur. Fakat neden uygulanmaz bunu anlamak mümkün değil. Yaya geçitleri yayalarındır. Araçlar yaya geçidinde yaya varsa durmak ve yol vermek zorundadır. Bu bütün ehliyet sınavlarında çıkar. Hatta ilkokulda bile öğretilir. Fakat bu şehirde yaya geçidinde insanlar eziliyor. Şimdi kırmızı ışığı, yeşil ve sarıyı anlatmak isterim ama bu ışıklara uymayanın bu kadar yazının bölümüne bile geldiğine ihtimal vermediğim için o konuya hiç girmiyorum. ŞOFÖRLER İÇİN Yolun sağ tarafında arasıra bir tabela görünüyor. Onlarda olan sayılar yani 30-40-50 gibi o yolda yapılacak hızı belirliyor. Bunu da sorsak herkes biliyordur mutlaka… Bir de tabelalarda aracın üzerinde çizgi olan bir işaret var. Hatta o işaretin altında bir de park yapılmaz yazıyor. Yazarken bile utanıyorum ama inatla bu kurallara uymayıp zaten küçük olan şehrimizde hayatımızı git gide zorlaştıran insanlara kızgınlığım her geçen gün artıyor. Adım başı bir araç veya yaya görüyoruz trafiği ve yaşam hayatımızı zora sokan, 50 metrelik yolda ambulans 15 dakikada ilerliyor. Nedeni ise dengesiz park etmiş 1 araç. Bu araç yüzünden onlarca araçlık konvoy oluyor. Sonra aracın sahibi geliyor bir de etrafa kızıyor “patladınız mı geldik işte” diye.. TRAFİK İÇİN KİMSEYİ SUÇLAMAYIN Bir gün o ambulansın içerisinde olduğunuzda veya yolun açık olmasına ihtiyaç duyduğunuzda olayın ciddiyetini daha iyi anlayacaksınız. Fakat önemli olan o duruma düşmeden olaya müdahale edip, Rize’yi daha yaşanabilir bir şehir yapmak. Bu yollar için, bu trafik için belediyeyi veya emniyet müdürünü suçlamak kolay ki bir önceki yazımda bütün suçu emniyet müdürüne yüklemiştim. Onun nedeni ise Emniyet müdürünün gereğinden fazla iyi niyetli ve sabırlı davranması, hala inatla ceza sistemini devreye sokmaması. 155’i ARAYINCA PARA YAZMIYOR Fakat suçun en büyüğünü kendimizde aramak lazım. Etrafımızı tanıdıklarımızı uyarmak gerekiyor. Yanlış park durumunda hemen trafik polislerini aramak gerekiyor. Polisin 155 numaralı telefonunu arayıp hayatımızı zorlaştıran park ihlallerini, hızlı araç kullananları ihbar etmek gerekiyor. 1 aracın yanlış park etmesi başka bir insanın hayatını kaybetmesine neden olabiliyor. Bir aracın haddinden fazla hızlı gitmesi ileride olacak bir kazanın habercisi olabiliyor. Avrupa’da şöyle Avrupa’da böyle diye hava atmaya gelince kimse susmuyor. Fakat aynı kuralları burada uygulamaya gelince kimseden ses çıkmıyor. Vatandaşlık bilinci içerisinde, ortak yaşama anlayışıyla yanlışların oto kontrol ile düzeltilmesi gerekiyor. Hep yükü başkalarına yüklemek yerine biraz da vatandaş yaşadığı kent için elini taşın altına sokmalıdır. Kimse benim başıma gelmez demesin, Geçtimizin günlerde kucağında çocuğu ile dolmuş bekleyen bir aileye kaldırımda araç çarptı. Babasının kucağındaki 1,5 yaşındaki bebek yere düştü. Allah’tan bebeğe bir şey olmadı fakat babanın bacağının durumu kötüydü. Aldığımız en son habere göre baba Ankara’ya sevk edilmiş. Suçu ailesi ile dolmuş beklemek. Belediyenin karşısındaki yaya geçidinden geçen şahsa yaya geçidinin üzerinde araç çarpıyor. Şahıs 15 gündür komada… Suçu yaya geçidinden karşıya geçmek… Yazıyı buraya kadar okuduysanız demek ki okuyan insanlardansınız… Lütfen etrafınızdaki yanlışlıkları, sizin etrafınızın başına bir kaza gelmeden önleyiniz. Uyarınız, doğruyu gösteriniz. Olmadı 155’i arayıp söyleyiniz. Sizin basit gördüğünüz bir hata bir başkasının canına mal olabilir. Evinizde veya iş yerinizde oturup polisin gelip bir şeyleri düzeltmesini beklemeden siz yol gösteriniz. Bu kent hepimizin ve biz bu kentte rahat yaşamak istiyoruz.