Takımdan gidenler yavaş yavaş belli olurken, henüz ciddi bir transfer yapılmadı. İlk transferini kaleden yana kullanan Rizespor, Kamerunlu kaleci Charles Itandje ile anlaştıktan yaklaşık 15 gün sonra yine aynı mevkiye genç bir ismi dahil etti. MKE Ankaragücü’nden 20 yaşındaki Gökhan Akkan. Tabii takıma genç oyuncu kazandırmak doğru bir strateji olabilir ancak altyapında bu tür futbolcular varken, onca para ödenerek transfer yapılmasını anlamadığımı söyleyebilirim.  O yüzden de Gökhan Akkan transferini anlayamadığımı belirtmek istiyorum. Itandje’nin ardından ikinci kaleci olacağına ihtimal vermiyorum, haliyle bir kaleci daha mutlaka alınacak ve Gökhan belki de 3. Kaleci olacak. Gerçi bu takım Gaziantepspor’un üçüncü yedek kalecisi Eray Birniçan ile 2 yıllık sözleşme imzalayıp sezon sonunda oynatmadan göndermemiş miydi? Her yıl transfer politikalarında hatalar yapan Rizespor altyapısına ne zaman dönecek, ne zaman altyapı futbolcusuna güvenecek bilmiyorum. Menajerlere bel bağlayan, her gelen hocanın borusunu öttürüp, istediğini alıp, istediğini gönderdiği bir ortamda, yetkinin bu kadar hocalarda olduğu ve maalesef her sezon 2 hoca değiştiren bir takımda altyapının bu şekilde ötekileştirilmesi normal bir şey. Elinde 1994 doğumlu 21 yaşında Yunus Emre Kırdal gibi bir kalecin var ve 31 Mayıs 2017 tarihine kadar sözleşme yapmışsın. 2012 yılında profesyonele imza attırdığın Yunus Emre, o sezon mecburiyetten de olsa takımın üçüncü yedek kalecisi olmuştu. O gün bugündür Rizespor’da kariyerini yükseltmeyi bekleyen Yunus Emre, U21 kalesini korumaktan öteye gidemedi. Bu sezon 18 yaşındaki Kaleci Mert Kuleli’nin de profesyonel sözleşmeye imza attırılmasıyla devre arasından itibaren Yunus Emre fırsat bulduğu U21 kalesini de koruyamaz oldu. Tabii bunda Hikmet Karaman’ın da katkısı fazla. 1994 ve sonrasında doğan takımın altyapıdaki profesyonel futbolcularını “Yaşları geçti” diyerek idmanlara dahi almayan Karaman, sezon başı Mehmet Özdilek’in kalmasını istediği Yunus Emre’nin üstünü de çizmiş oldu. Şimdi Yunus Emre’nin Rizespor’a maliyeti sezon boyunca 12 bin lira. Ayda bin lira maaş alıyor profesyonele imza attırılan bu çocuklar. Oysa yeni kalecimizin Rizespor’a maliyeti sadece bonservis olarak 900 bin lira. Ayrıca ne kadar ücret alacağını bilmiyoruz. Yarın çok iyi paralarla satabileceklerini düşündükleri için mi bu transfer yapıldı acaba? Özellikle son 6 sezondur transfer edilen 100 küsur futbolcudan kaç tanesi satılırken kulüp para kazandı bunu da merak ediyorum. Takıma 4 tane kaleci transfer edilirken de bu çocuk düşünülmedi. Yunus Emre’ye şans verilseydi, üstüne oynansaydı bugün 900 bin lira vermek durumunda kalınmazdı herhalde. Biz boşuna altyapı üvey evlat demiyoruz. Kendi öz evlatlarını görmezden gel, Hoca ne derse onu yap. Rizespor yöneticilerinin yerinde olsam altyapıyı tamamen kapatırdım. Nasıl olsa diğer takımlarda hazır yetişmişleri var, siz uğraşmayın yetiştirmeyle, ne de olsa değerlendirmeyi düşünmüyorsunuz. 15 farklı branş açtınız ya, onlara yönelin. Hem bak güzel başarılar da elde etmeye başladınız. Atletizmde iki Türkiye Şampiyonluğu kazandı kulübünüz. Altyapıyı o yüzden boş verin, oradaki çocuklar sizin yanlış alt yapı politikalarınız yüzünden zaten ümitlerini kesmişler. Ah üstüne ah ediyorlar sizlere… Son 5 sezonda profesyonele imza attırılan elinizde onlarca futbolcu var. Rizespor yönetimi, hocaları hangisinin elinden tuttu merak ediyorum. 5 yıllık sözleşme imzalatıp A takım kadrosunu koklatmadığınız onlarca futbolcu sözleşmesi bitene kadar her sezon kendilerine kulüp bulabilmek için kılı kırk yarıyor. Başka takımların hocalarından, yeri geldi menajerlerden medet umuyorlar. Buldukları takımlar da genelde kiralık kabul etmediği için kariyerlerini bir türlü geliştiremiyorlar. Bu futbolculara her sezon takım bulmak Rizespor olarak göreviniz değil mi? Sadece profesyonele imza attırıp her şey bitiyor mu sanıyorsunuz? Lisanslarını almak isteseler karşılarına yetiştirme bedeli, bonservis bedeli talep ederek çıkıyorsunuz. Kısacası, yenilerden eskilere, altyapınızdan profesyonel yaptığınız ve süründürdüğünüz onlarca futbolcunuzun ahını, vebalini alıyorsunuz. Bir futbolcuya verdiğiniz binlerce lira bonservis bedeli, altyapınızı 2 yıl ihya eder. Nasıl A takım için mutfağa karışmıyorsunuz ya, altyapıya da işini bilen, sistemi bilen, doğru düzgün bir yönetici atayıp sadece talepleri karşılayın. Bir de böyle deneyin, 6 yıldır zaten kaybedeceğiniz kadar kaybettiniz, bir yıl da bu şekilde deneyin, belki kazanmaya başlarsınız.