Vali Yazıcı 31 Ekim Karadeniz Günü ile ilgili mesajında şu görüşlere yer verdi: "Uluslararası Karadeniz Günü 1996 yılında Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu Daimi Sekretaryası ve UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) “Karadeniz Ekosistemleri İyileştirmesi” tarafından Karadeniz Sivil Toplum Örgütleri Birliği (KASTOB) desteğiyle “halkın ilgisini Karadeniz’in korunmasında bölgesel işbirliğinin önemine çekmek amacıyla” ilan edildi. Bu yıl, 2014 itibariyle 18. yılında Karadeniz Günü Karadeniz’in korunmasında bölgesel işbirliğinin önemine vurgu yapan Karadeniz Stratejik Eylem Planı’nın imzalanmasının yıl dönümü olan 31 Ekim’de yeniden kutlanıyor. Karadeniz'i çevreleyen Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna, 21 Nisan 1992 tarihinde Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi (Bükreş Sözleşmesi)'ni ve 31 Ekim 1996 tarihinde de Karadeniz Stratejik Eylem Planı'nı imzalayarak Karadeniz'in korunması için ortak hareket etme kararı aldı. Karadeniz Komisyonu, deniz çevresinde kirliliğin azaltılması ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla gerekli bölgesel işbirliğini içeren yasal çerçeveyi sağlayan, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi'nin uygulanmasından sorumlu hükûmetler arası bir kuruluştur. Bu sözleşmenin tarafları olan ve Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna'dan oluşan Karadeniz ülkeleri, Karadeniz Komisyonu'nda temsil edilmektedir. Komisyonun Daimi Sekretaryasına Türkiye ev sahipliği yapmaktadır. Karadeniz ekosisteminin rehabilitasyonu ve korunması ve kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla ulusal ve bölgesel düzeyde somut adımların atılması gerekmektedir. Biyolojik çeşitlilik tüm dünyanın ortak zenginliğidir. Hem bugünün ihtiyaçlarını karşılamak hem de gelecek kuşaklara bu çeşitliliği aktarabilmek için biyolojik çeşitliliğin korunması gerekir. Bu sorunların aşılmasında devlete olduğu kadar, bireylere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Etkilerini her gün yakından gözlemlediğimiz bu sorunlara herkesin ilgi göstermesi ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi insanlık ve vatandaşlık görevidir. Herkes bu bilinçle hareket ederek; gelecek nesillerin yaşama şartlarını zorlaştırmamak, biyolojik çeşitliliğimizi yok etmemek, sularımızı kirletmemek için her türlü hassasiyeti göstermelidir. Bu sebeple işe anaokulu ve ilköğretim okullarından başlanmalıdır. Çünkü insanın en hızlı öğrenme ve öğrendiklerini davranışına yansıtma yaşı bu çağlardır. Bu konuda en büyük görev ve fedakârlık öğretmenlerimize düşmektedir. Her yıl 31 Ekim tarihinde kutlanan Uluslararası Karadeniz Günü’nün bu yıl 18. Yıldönümü. Hükûmetler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör gibi farklı kurumlardan katılımcılar ile çeşitli etkinliklerle kutlanan bu özel gün Türkiye’nin de gündeminde yerini alıyor. Bu özel gün, her yıl olduğu gibi bu yılda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 31 Ekim-1 Kasım 2014 tarihlerinde Rize’de düzenlenen ‘31 Ekim Karadeniz Günü Çevresel Etkinlikleri’ ile kutlanacak. Karadeniz deniz ve çevresi kirliliğinin önlenmesi için verdikleri katkıdan dolayı ilgili ülkelere, Karadeniz Komisyonu Daimi Sekretaryasına, uluslararası organizasyon ve sivil toplum örgütlerine, belediyelere, üniversitelere, ilgili tüm kurum-kuruluşlara teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum. Herkesin Karadeniz günü kutlu olsun." KIZILAY HAFTASI KUTLAMASI Her yıl 29 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında kutlanan Kızılay Haftası dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Vali Ersin Yazıcı, Türk Kızılayı'nın ulusal ve uluslararası alanda ve her koşulda, insanların acısını hafifletmeye çalışan ve hizmetlerinde hiçbir ayrım ve çıkar gözetmeyen bir kuruluş olduğunu belirtti. Kızılay'ın, Türkiye'nin en köklü ve güçlü yardım kuruluşu olduğunu kaydeden Vali Yazıcı, mesajında şu görüşlere yer verdi: “Halkımızdan aldığı güç ve destekle, gerek yurt içinde gerek yurt dışında meydana gelen felaketlerde tüm insanların yardımına koşan Kızılay, Türkiye'nin büyüklüğüne yakışır hizmetler gerçekleştirmektedir. Kızılay'ın Rize'mizde yürüttüğü çalışmaları da gururla takip ediyoruz. İlimizde yürüttüğü çeşitli kampanyalar, Kızılay'ın işlevselliğinin güzel örneklerindendir. Bu faaliyetlerin yürütülmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor, vatandaşlarımızı yardımlarıyla Kızılay'a desteklerini devam ettirmeye davet ediyorum. Türk Kızılayı'nın bünyesinde ülkemizin en büyük kan bankası mevcuttur. Gönüllülerin bağışlarıyla toplanan kanlar hayat kurtarmaya devam ediyor. Kızılay'ın bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da üstlendiği misyonu başarıyla sürdüreceğine inanıyorum. Unutulmamalıdır ki, Türk Kızılayı, yardımseverlerin ve gönüllülerinin desteği ile dünyanın neresinde olursa olsun insan onurunun korunması doğrultusunda tüm gücüyle çalışmaya devam edecektir. Tüm vatandaşlarımızın, Kızılay Haftası"nı içtenlikle kutluyor, doğal afetleri olmayan, sağlıklı, huzurlu ve barış ortamı içinde bir yaşam geçirmelerini temenni ederek, en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”