Advert
Advert
Advert

Vali Ersin Yazıcı, 53Rize Dergisinin sorularını cevapladı

Rize’de 4 yıl önce yayın hayatına başlayan 53Rize Dergisi, 20. sayısında yayınlanmak üzere Vali Ersin Yazıcı ile röportaj yaptı.

Vali Ersin Yazıcı, 53Rize Dergisinin sorularını cevapladı
Vali Ersin Yazıcı, 53Rize Dergisinin sorularını cevapladı admin
53Rize Dergisi’nin yayın koordinatörlüğünü yapan Yunus Çakır, Vali Ersin Yazıcı’yı Makamında ziyaret ederek, röportaj yaptı. Vali Ersin Yazıcı, 53Rize Dergisi’nin hem muhteva, hem sayfa düzeni, hem de baskı kalitesi olarak profesyonelce hazırlanmış bir dergi olduğunu söyleyerek, başarılı çalışmalarından dolayı dergi yöneticilerini kutladı. Vali Ersin Yazıcı, daha sonra 53Rize Dergisi yöneticilerinin,  Rize’deki sanatsal ve kültürel etkinlikler, kültürel ve sportif tesisler ve yatırımlar, Rize’nin tanıtımı, yaylaların değerlendirilmesi gibi birçok konudaki sorularını cevaplandırdı. İşte  gerçekleştirilen röportaj: Dergimiz adına talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. İlk Valiliğiniz Rize’de, bunu da tebrik ediyoruz. Rize’nin bir fotoğrafını bize çekebilir misiniz? Yani Rize’nin problemleri nelerdir sizce? Kısa sürede aldığınız izlenim nasıl? Rize Valiliği görevine 2 Haziran 2014’de başladım, yaklaşık 4 ay oldu. İlk Valiliğim dediğiniz gibi. İlk görev yerim Vali olarak. Rize bana göre güzel bir şehir, belki bu güzelliği ifade etmemin bir sebebi de benim de Karadenizli olmam. Benim ve eşimin Karadenizli olması buraya daha çok adapte olmamızı ve yöreye her manada; iklimiyle, kültürüyle, yaşam şekliyle daha alışık olmamız, kendimizi evimizde hissetmemize sebebiyet veriyor. Bu manada Rize’yle ilgili, burada olmaktan mutluyum. Tabii nüfuzu yüksek olan bir kent, bunun bilincindeyiz. Rize’nin artıları çok fazla. Rize’nin nüfuzunu Ankara nezdinde nasıl kullanabileceğimize bakacağız, yani zaten kullanılıyor. Devam eden, yapılan birçok iş var ama hayat devam ettiği müddetçe de işler devam edecek. Yeni ihtiyaçlar oluşacak. Dolayısıyla yaşam devam ettiği müddetçe ihtiyaçların bitme gibi bir lüksü yok. Bu bilinçle yöneticilik yapmaya gayret ediyoruz. Bizden öncekilere teşekkür edip bulunduğumuz süre içerisinde de “biz neler yapabiliriz “i düşünen bir idareciyim. Benim kentle ilgili olumsuz manada ilk tespitim şu, eğitimle ilgili durumumuz iyi değil. Bunu sürekli vurguluyorum. Mutlaka Rize eğitimle ilgili bir şey yapacak, çünkü ben buna önderlik edeceğim. Ben başta basın mensupları olmak üzere sivil toplum kuruluşlarına şunu söyledim: Beni eğitimle ilgili konuda rahatsız edin. Ben bu sorunu üzerime alıyorum. Tabii baktığımızda iki konu var yani bu kentte ne yapılıyor. Bir tarım, yani çay. Çiftçiliğin çok büyük bir oranını çay oluşturuyor, bir parça fındık ve kivi var ama onlar çok büyük miktarda değil. Artı hayvancılık noktasında da arı, bal üretimi var. Bir de turizm. Yani bu kentte bir şeyler yapmak için bu alanlarda organizasyon, bilgilendirme, daha iyi ürün elde etme; yani tarımla ilgili yapılabilecek eğitimler, çalışmalar, yönlendirmeler olabilir. Bundan çok tarım, tarım bir yol tutturmuş gidiyor, bir düzeni var. Turizm daha çok öne çıkıyor. Allah adeta özel yaratmış buraları. Benzer sıkıntı Rize açısından Ayder’de de yaşanıyor her halde? Ayder de şu anda çok kötü değil, yani kötü de o kadar değil. Arkasında bir sürü yaylalar var. İşlenmemiş olması, işgal edilmemiş olması bir avantaj. Çünkü biz bundan sonra daha iyi yöneteceğiz. Eksilerini de göreceğiz. Yatırımcı geliyor. Yani ne olursa olsun yatırım değil. Turist zaten geliyor. Buradaki doğal güzellik için geliyor, ben bunu korumakla mükellefim. Sen bunu para kazanma arzusu ve hırsıyla küçük düşürebilirsin, bir mahzuru yok, ama ben müsaade etmem sana, yönetim olarak. Tam bu çerçevede, Rize ve ilçelerindeki yüksek binalar, dolayısıyla trafik problemi yaşanıyor. Yani bu da bir problem değil mi? Problem. Tabii sizin geldiğiniz zamanda trafik daha bir problem. Şöyle ifade edeyim. Rizeli şundan rahatsız. Ben Rizeli değilim, bugün itibariyle Rizeliyim tabii Rize’de çalıştığım için. Dışardan, büyük şehirden gelen insanlar gelip sanki buradaki insanlar çok cahilmiş gibi sürekli akıl vermelerinden rahatsız insanlar. Yani İstanbul’da yaşıyor, hangi şartlarda yaşadığını bilmiyoruz hemşehrilerimizin. Ama buraya geldiğinde İstanbul’da yaşıyor olmanın her şeyi biliyor moduna geçmesinden Rizeli rahatsız. Bana göre Rize’nin en büyük problemi arsa problemi zaten, üretmek çok zor, yok. Dolayısıyla şu daracık bantta bu kadar çok katlı bina… Çok yakışıksız, ama mecburiyet var. Yani şimdi mesela Güney çevreyolu diye bir proje yapılıyor. Keşke bu 20-30 yıl önce yapılmış olsaydı, Rize bambaşka bir şehir olurdu. Rize’nin tamamının arkasından dolaşıyor, çemberin belli bir yerinde adeta 7-8 km’ye kadar çıkıyor. Çünkü ben belediyecilikten geliyorum. Trafik sorunuyla ilgili şöyle ifade edeyim, trafiği çözmenin yolu bir master plan yapacaksınız. Bu master plan size muhtemelen çok sayıda yol, köprü, köprülü kavşak yapmayı emredecektir. Şimdi burada da birkaç çalışma yapılmış, bir sürü yol yapılması gerekiyor. Nasıl yapacaksınız? Yani şehirleri planlarken, şehir yeni yapılanırken planlamaz iseniz çok zor oluyor. Yeni projeler var, çok konuşulan havaalanı, Ovit Tüneli, Bilhassa yapılması düşünülen havaalanı… Çağımızda havaalanı rutin bir şey oldu diyelim. Kentlerin olmazsa olmazları arasına girmeye başladı. Yani 20-30 yıl önce dünyada kentleri anlatırken havaalanının olması böyle bir ayrıcalıktı. Bugün itibariyle havaalanının olması böyle bir mana ifade etmiyor. Şimdi geldiğimizde Rize’ye, tabi Trabzon havalimanı bölgeye hizmet ediyor, yoğun bir havalimanı. Yaz aylarında bana verilen bilgi, Trabzon’a yapılacak yolculukların %30’unu Rize ve Artvin oluşturuyormuş. İyi bir rakam, yani bu kentte bir havaalanı ihtiyacının olduğunun açık ve net ifadesidir. Ovit Tüneli tabii Rize için bana göre çok önemli bir yatırım. Anadolu’ya, Doğu Anadolu’ya bir açılış kapısı. İnşallah bunu sahile geldiğimizde lojistik merkezle de destekleyebilirsek, Sayın Cumhurbaşkanımıza da sunuldu proje, biz de şu anda takip ediyoruz. Bu ülke için de çok faydalı bir proje, kentimiz için müthiş bir proje. Gelecekte bu alanda bunun getireceği artılarla birlikte kent ekonomisinin çok canlanacağını düşünüyorum. Turizmden sonra en önemli şey budur. Ve kentin dinamiklerini her alanda harekete geçirecektir. Çok büyük bir yatırım, havaalanımız tabii turizmimize olumlu bir katkı sağlar. Zaten son birkaç yıl içerisinde hem yerli hem yabancı turistte müthiş bir artış var. Biz sadece mevcut alanlarımızı iyi yönetelim, Uzungöl gibi olmasın. Rize’de Fırtına Vadisi’nden başka öne çıkan vadimiz yok. Ancak meşhur olmayan çok vadimiz var. Rize aynı zamanda vadiler şehri. Vadiler ve yaylalarla ilgili bir hedef, proje var mı? Ayder bölgesinde bir master plan yapılmış, bir yeşil yol projesi var, bence güzel bir proje. Büyük yaylaları dağlardan birbirine bağlıyoruz konuda da bize iyi bir bütçe ayrıldı bu sene için. Yalnız yeşil yolda şuna da dikkat ediyoruz, doğru da projelendirilmiş bana göre. Öyle standardı çok yüksek bir yol da yapmayacağız. Neden? Çünkü orada gezecek olan turist öyle bir şey arzu ediyor. Mümkün olduğunca stabilize geçeceğiz. Uçurumlarına yapmamız gereken istinat duvarları varsa onları yapacağız, sağlamlaştıracağız, stabilize malzemeyi sereceğiz. Başlangıçta eğitimle giriş yaptınız, Gençlere tavsiyelerinizi alabilir miyiz? Benim de çocuklarım var, çocuklar ve gençler sosyalliklerini yitirmeye başladılar, çok üzülüyorum. Yani bakıyorsunuz genç bütün vaktini internetin, bilgisayarın başında geçiriyor. Sokağa çıkmıyor, oyun oynamıyor. Bunlar bir ihtiyaç. Bunları yapmaları gerekir. Yarın bir gün ne anne babanın, ne kardeşin bir önemi olmayacak diye düşünüyorum. Acı olan bu. Şimdi iyice örneklerini yaşadım. Sınıfa giriyorum kaymakam iken, “Hocam kitap okuyor musun” diyorum. “Okutuyorum” diyor. “Hocam sen şu anda hangi kitabı okuyorsun” diyorum. “Şu an kitap okumuyorum” diyor. Büyük bir çoğunluğu üniversite mezunu artık, eskisi gibi değil. Her köyde bir tane üniversiteli yok, her evde bir üniversiteli var nerdeyse. Oraya doğru gidiyoruz. Okuma yükselmiyor yalnız. Dediğiniz nokta çok önemli, okul okuma ile kitap okumayı birleştirebilmek… Kitap okuma sevgisini gençlere, biraz da okulda vermek lazım sanırım ama. Şimdi üniversite mezunu çocuklara diyoruz, etrafınızdaki kendi yaşıtlarınıza sorun niye okumuyor? Bu devrin çocuğu cin gibi, sen oku oku diyeceksin bir kere seni kitap okurken görmeyecek.
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!