Advert
Advert
Advert

Mesele, "3 ağaç meselesi" değil

Geçtiğimiz haftalarda Rize meydanında bulunan Şeyh Camii önündeki 3 farklı çeşit manolya ağacı, bir gece yarısı operasyonuyla kesilmiş ve bunu gören vatandaşlar da tepki göstermişlerdi.

Mesele,
Mesele, admin
Olay yerine yakın olan ben ve birkaç gazeteci arkadaşım da süreci 1 saate yakın takip ederek, tepki gösteren vatandaşları dinlemiş, şahsım adına da onlarla aynı tepkiye ortak olmuştum. Yapılan haberlerde, talimatı kendisinin verdiği yönünde ismi geçen Ak Parti Rize İl Yönetim Kurulu Üyesi ve Şeyh Camii Derneği Yöneticisi İsmail Kosif ise önce 2 farklı gazeteci arkadaşımızla yaptığı telefon görüşmesinde talimatı verdiğini kabul etmiş, ancak daha sonra yayımladığı basın açıklamasında böyle bir talimat vermediğini ifade etmişti. Maalesef siyasetin ve siyasetçilerin günümüzde geldiği noktayı şaşkınlıkla izlemekteyim. İktidar mensuplarının, eldeki iktidar gücünü kafalarına göre kullandıklarına ve hatta kraldan çok kralcı davranıp, bazen kendi kendilerine görev çıkarttıklarına da şahit oluyoruz. Gerek İsmail Kosif, gerek Şeyh Camii Dernek Başkanı Emin Öksüz, yaptıkları açıklamalarda ağaçları kesmelerinin çok normal olduğunu, oraya bir kadın mescidi yapacaklarını, ağaçları kendilerinin diktiklerini, eleştirenlerin kaç tanesinin ağaç diktiğini, kadın mescidi gibi hayırlı bir işin baltalanmaya çalışıldığını ve oraya yine en güzel ağaçları kendilerinin dikeceklerini ifade ediyorlar. Ben açıkçası kesilen 3 ağaçtan çok irdelenmesi gereken farklı bir noktadayım. O nokta da, yukarda belirttiğim iktidar gücünü elinde bulunduranların yetkileri olsun ya da olmasın, güçlerini kafalarına göre kullanıp kendi kendileri görev çıkartmalarıdır. Bu ilin bir belediyesi ve bir belediye başkanı varken, o ağaçların kesilmesi talimatını vermek o camii yöneticilerinin görevi midir? Madem o 3 ağacı kendileri diktiler, neden gündüz değil de ağaç kesimini gece yarısı yaptırmayı uygun gördüler? Kanunlar kurallar belliyken, bir insanın bahçesinden, tapulu arazisinden kendi dikmiş olsa dahi ağaç kesebilmesi, yazılı izin almayı gerektirirken bu yöneticiler böyle bir izni neden almayı gerek görmediler? Belediye başkanı dahi konudan haberinin olmadığını açıklarken, tutup bu yöneticiler özür dilemek yerine hala su üstüne çıkmayı kendilerine nasıl yakıştırabiliyorlar? Mesele 3 ağaç meselesi değil ey okuyucular… Mesele, güç meselesi, mesele “ben istersem olur” meselesidir. Mantık ise, “Oğlun hırsızlık yapıyor” diyene, “Olsun ama eve para getiriyor” mantığıdır. Herkes görev ve sorumluluklarını bilerek adım atması gerekirken, yetkileri dahilinde, kurallara uygun hareket etmeleri gerekirken, maalesef günümüz siyasetinde bu gereklilikler tamamen göz ardı edilmiş duruma geldi. Şeyh Camii’nin önüne yapılacak kadın mescidi caminin önden görüntüsünü ne şekilde bozacak hep birlikte göreceğiz. Zaten dış sütunlarının kaplandığı sözde ahşap çerçevelerle Şeyh Camii o eski güzel havasını tamamen kaybetti. Yeni yapılan mescit ile de bu havasının tamamen kaybolacağına inanıyorum. Ama eminim ki projesini göz ve nizama uygun yapmayanlar, “ben yaptım oldu” mantığıyla ortaya çıkacak sonucu yine ballandıra ballandıra anlatacaklardır. Ayrıca Sayın Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’ı da eleştirmek gerekiyor. O akşam twitter’dan sorumlular belediyenin içindeyse gerekli işlemleri yapacaklarını söylerken, asıl sorumlular Ak Parti içindeyken bunun hesabını kamuoyu önünde neden sormadı çok merak ediyorum. Bu arada yaptıkları eleştirel haberlerde ve köşe yazılarında, olaya tepki gösteren vatandaşları “Sözüm ona çevreci” diye lanse eden yalaka “sözüm ona gazeteciler”in de takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!