Advert
Advert
Advert

İlla "Ayı gibi" gezmeniz gerekmiyor

34 hafta sürecek olan Süper Lig maratonuna Cuma günü evimizde oynadığımız Gençlerbirliği karşılaşması ile başladık.

İlla
İlla admin
İlk yarısını 1-0 mağlup olarak kapattığımız maçın sonunda en azından beraberliği sağlayarak 1 puanı hanemize yazdırdık ve Gençlerbirliği’nin sayılmayan golüne de şükür ettik. Henüz daha ilk hafta, her takımda olur böyle şeyler diyebiliriz ama özellikle ilk yarıda ruhsuz, keyif vermeyen bir takım izledik. Henüz hazır olmadığımız kesin. Bu şekilde devam edecek olan bir Rizespor’da, düşünülen hedeflerin yanından bile geçilmez. Geçen sezonun açılış maçınca yaklaşık 14 bin kişiye oynayan Rizespor, bu sezon ise yaklaşık 3 bin kişiyle lige başladı. Tabii bunda Passolig uygulamasının katkısının büyük olduğunu düşünebiliriz, ancak Başkan Metin Kalkavan’ın maç sabahı yaptığı basın açıklamasının bir etkisi olmuş mudur onu da zaman gösterir. Öncelikle Passolig üzerinden başlayacak olursak, iyi düşünülmüş bir sistem olsa da sadece bir karta insanları mecbur kılmak, bana göre bir bankaya rant sağlama amacı gütmekten öteye geçmiyor. Herkesin çalıştığı bir bankası ve mutlaka kredi kartı ya da bankamatik kartı vardır, insanları perişan etmek yerine, tüm banka ve kartları bu sisteme dahil edilerek herkese kolaylık sağlanabilirdi. Bu şekilde olunca, Rizespor’un eski Avukatı Remzi Kazmaz’ın da söylediği gibi Passolig, taraftarları takımlarından uzaklaştırıyor. Rizeli de bu kartı almak için aylarca bekledi ve son günlere bıraktı. 3-4 ayda 2 binlere ulaşamayan Passolig satışları bir haftada 5 bini geçti. Bu anlamda taraftarımız maalesef çok tembel. Kombine satışları ise bu sezon yine yerlerde sürünüyor. İşte bunun nedenini iyi analiz etmek gerekiyor. Bu sezon suç Passolig’de mi yoksa yönetimde mi? Ya da Metin Kalkavan’ın açıklamalarında mı? Başkan Metin Kalkavan maç günü yaptığı basın toplantısında; “Başkan olarak şehri kulüp ile kenetleme gibi bir gayretim yok. Bir insana zorla bir şeyi sevdiremezsiniz. Biz gereğini yaparız. Gelen gelir gelmeyene teşekkür ederiz. Zorla taraftarı çağırmak için sokaklarda ayı gibi gezerek gelin diye çağrıda bulunmak! Yok devenin nalı.” ifadelerini kullanmıştı. Yıllardır, takımın şehirle bütünleşmesi gerektiğini ve gittikçe de tam tersine Rizespor’un şehirle bütünleşmek yerine bağlarını kopardığını yazar dururuz. Her sene de bu sorunu yöneticilere sorup, yeni sezon ile ilgili bu anlamda bir düşüncelerinin olup olmadığını öğrenmek isteriz. Zaten o gün verdiği bu açıklama da, Sevgili Neşe Yelken arkadaşımızın aynı minvalde sorduğu soru üzerine yapıldı. Sevgili Metin Kalkavan’dan ben şahsen sokakta ayı gibi gezip taraftarı maça çağırmasını beklemiyorum ancak bu takımın başkanıysa ve toplumda genel olarak “takımın şehirle bütünleşemediği” yargısı varsa, bunu kırmak için de adım atması gerekir. Bunu da açıklamasında belirttiği şekillerde yapmak zorunda elbette değil. Ancak daha farklı şeyler yapılabilir. Doğrudur, bilet fiyatları çok ucuz ve bu anlamda taraftarımız yine de ilgisiz. Forma alarak bile stada gelmekten yoksun çoğu taraftarımız. Kombinelere ilgisizler. Rize’nin çoğunun Rizespor’dan hiçbir beklentisi yokmuş gibi davrandığını düşünüyorum ancak bunun nedenleri araştırılmalıdır. O günkü toplantıda önerilen, üniversiteyle işbirliği içinde bir araştırmanın yapılması noktasında adımlar atılmalıdır. Takımın şehirle bütünleşmesini sağlamak için bana göre birkaç basit adım atılabilir. Öncelikle yöneticilerin bu takımı sahiplendiklerini hissetmeleri lazım. Ancak maalesef Başkan Kalkavan, yılın 15-20 günü ancak Rize’de oluyor. Rize’de dolaşması ona eksi getirmez. Tüm kulüp başkanları sürekli açıklamalar yapar, bizimkinin yılda 2-3 kere ancak sesini duyarız. Bu anlamda Başkanın bir özeleştiri yapması gerekiyor. Bunun dışında, forma lansmanı yapıldı geçen sene ancak o bile İstanbul’da yapıldı. Bu sezon ise böyle bir şey yapmaya gerek duyulmadı. Bu tür organizasyonlar Rize’de yapılabilir. Transfer imzaları ha bire İstanbul’da atılıyor. Bu imzalar da Rize’de atılabilir, ardından toplu imzalar için ayrıca taraftarın katılımıyla bir organize gerçekleştirilebilir. Stat zaten şehirden uzak ve insanların her gün oraya işi düşmüyor. Tek bir store mağazası var, o da stadın altında, şehir merkezinde insanların gözü önünde bir yerde mağaza yok. Passolig millet almıyor diyoruz ama o stantlar bile stadın yanına konuldu. Meydana daha yeni ufak bir yer açıldı. Bu adım çok daha önce atılmalıydı. Rizespor’un store mağazası, bilet, kombine gibi satışlarını gerçekleştirebileceği merkezde ciddi bir yerinin olması şart. Bunların dışında maalesef Rizespor reklam konusunda da çok cimri, reklam dediğim de illa gazetelere, internet sitelerine reklam versin anlamında demiyorum. Haftada bir ya da ayda bir futbolculara imza günü düzenlenebilir. Rizespor ürünleriyle ilgili futbolcuların yer aldığı bilboard ya da reklam panoları zaman zaman şehri süsleyebilir. Sadece dükkanlara, şehrin belli noktalarına bayrak asmakla ya da astırmakla bu iş bitmiyor. Bunlar basit şeyler ve bence bu tür adımlar atılarak da şehirle bütünleşme sağlanması yönünde aşama kat edilebilir.
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Güçlü Lider Güçlü Meclis İçin Doğrusu Ak Parti
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!
Artık yalnız değilsiniz, Rize’nin bir rehberi var!